elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Solar Baba |
Ateş Uğurel Röportajı

Bu ay ki röportajımızda Türkiye'nin Solar Babası Ateş Uğurel'in konuğu olduk. Oldukça samimi bir ortamda geçen röportajda güneş enerjisine genel olarak bakmaya çalıştık.



A- A+
04.12.2012 tarihli yazı 11806 kez okunmuştur.
1.      Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği mezunusunuz ama bir şekilde yolunuz güneşle kesişmiş ve hiç kopamamışsınız. Açıkçası ilgi çekici bir serüven.   
 
Ne yazık ki ülkemizde insanların yaptığı meslekler ile mezun oldukları bölüm arasında koralasyon çok düşük. Beni de biraz bu sistem Kimya Mühendisliğine itmiş oldu. 1996 yılında Türkiye’de sadece Boğaziçi’nde, Odtü’de ve Tübitak’da internet vardı. Okulda herkesin zamanın büyük kısmını yeni kurulan Yahoo  portalını ziyaret ederek geçiriyordu. Bir gün rastlantı eseri 21. yüzyılın en geçerli 20 mesleği adlı bir makaleye tıkladım. Birinci sırada Güneş Teknolojilerine bağlı meslekler vardı. Ona tıklamamla birlikte başladı her şey. Birkaç ay sonrada BP Solar’ın Türkiye temsilciliği bana verildi. Evde bir odayı şirket yaparak bugünlere kadar geldim.       

2.      Ülkemiz güneş enerjisinden sıcak su üretiminde dünyada ilk 3 sırada. Ancak ne yazık ki güneşten elektrik üretip kullanmak bir tabu diyebiliriz. 500 kw ve altı için lisansız elektrik üretimi getirildi.  Bunu da göz onunda tutarsak ne zaman bu tabuyu yıkabiliriz?

 Aslında şu an güneş enerjisi fisible bir yatırım. Ancak halka bu yeterince anlatılamıyor. 4-5 sene önce güneş enerjisinin geri dönüş süresi 15-20 yıldı. Şu an örneğin Mersin için bu 6-7 yıla kadar düştü.  Büyük sistemler öncelikle şirketlerin önceliği olabilir. Evler içinse perakende gücü çok yüksek firmalar Siemens, Bosch, Arçelik vb. gibi networku üst düzey firmalar bu işi yapabilirler ve son kullanıcıya ulaşabilir. Fakat şu an için temel amaç otel, alışveriş merkezi, hastane gibi 200-250 kw ve üstü uygulamalar olmalıdır.   

3.      Çin şu an Güneş enerjisi sektörünün görünürde en büyük ve sorunlu oyuncusu. Çok ucuza materyal üretiyorlar ve birçok güneş enerji firması bu nedenle battı. Ülkemizde de Çin malı güneş kolektörlerine karşı bir ilgi var. Çin bu oyunun neresinde? 
 

Çin’de yaklaşık olarak 300-400 üretici tüm dünyada ise 600’e yakın üretici var ve Çin’deki firmaların en büyük destekçisi Çin Kalkınma Bankası.  2 hafta önce bu kuruluş çok önemli bir açıklama yaparak destekleyeceği 12 üreticinin ismini açıkladı.  Üstelik diğer firmaların ya iflas edeceğini ya da diğer firmalarla birleşmesi gerektiğini belirtti. Yani Çin’de bu durumun farkında ve bir düzenlemeye gitti. Çin’in dışında Güney Kore ve Tayvan’ın çok ciddi üreticilerle piyasa da olacağını öngörüyorum. Çünkü aslına bakarsanız güneş enerjisinin temelinde yarı iletken teknolojisi var. Yeterince Pazar oluşmasını durumunda LG, Samsung vb.  şirketlerin olmaması mümkün değil. Zaten bu tarz şirketlerin çok ciddi solar departmanları var. Patentlere baktığımda ise patentlerin %98’i ABD ve Japonya’ya ait.  Çin gördüğünüz üzere henüz yeni teknoloji geliştirmede hiç yok. Öte yandan Çin’in güneş enerjisi materyalleri üretiminde kullandığı makinelerin çok büyük kısmı Almanya’dan geliyor. 
 
4.       Önümüzde Almanya ve Danimarka gibi güneşlenme süreleri az olan ancak bu enerjiden oldukça iyi yararlanan iki ülke var. Ülkemiz ise güneş enerjisinden elektrik olarak yararlanma Almanya’nın %1’i bile değil.  Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Öncelikle güneş enerjisi yatırımları artık fizibıl olduğu için özel sektör rahatlıkla bu işin içine girebilir.   Bu noktada devletin (destek olmaktan vazgeçtim) köstek olmaması gerekir. Aslına bakarsanız bir üst seviyede ciddi bir enerji savaşı var. Rüzgar, güneşe karşı, doğalgaz nükleere karşı gibi.  Sonuçta bir enerji ihtiyacı var ve herkes bu pastadan pay kapmaya çalışıyor. Evet yerli yatırım, sanayi, temiz enerji, yol haritası, teknolojik gelişmeler bunlar işin bir yüzü. Bir başka yüzüyse siyasi ve politik gelişmeler. Genç arkadaşlar olarak sizde bu işin içindesiniz. Ben şahsen nükleer enerjinin Türkiye için var olmasını ekonomik olarak açıklayamıyorum.  Ancak siyasi olarak gereklidir deseniz belki çok itiraz edemem. Çünkü kimde nükleer santral varsa bir askeri/siyasi güç olmuş.  Tabi şunu da unutmamak lazım yapılması düşünülen santraller bitirildiğinde güneş enerjisi nükleerden %30 daha ucuz olacak. Ülkemiz çok güzel bir şekilde masaya oturup kendine güneş enerjisi için bir yol haritası hazırlayabilir. Örneğin 2023’de 23 GW güneş enerjisi hedefi çok rahatlıkla konabilir. Pazar büyüdükçe yerli üretim de devreye girer yavaş yavaş bu da yapılmaya başlandı. Tuzla’da şu an devlet desteği almadan 150 Mw hücre ve panel yapacak bir yatırım hayata geçiriliyor. 

5.      2012 yılının sonlarına gelirken sektörü bu yıl için değerlendirir misiz?
 
2012 yılı Türkiye’de ilk defa yönetmeliklerin, uygulama esaslarının ve tebliğlerin tamamının yayınladığı bir yıl oldu. Yani kanuni alt yapı ilk defa oluştu. Kanuni alt yapının oluşmasıyla da hem yerli hem de yabancı yatırımcılar sektörle yakından ilgilenmeye başlayacaktır. Kısaca bu yıl bir şeylerin başlaması için bir kanuni alt yapı oluşturuldu. 
 
6.      Bir lamba cinimiz olsa ve size güneş enerjisiyle ilgili 3 dilek dileme şansı verse ne dilerdiniz?
 
Öncelikle devlet uzak dursun derim. Serbest piyasayla özel sektör içinde bu işi çözelim. Çok büyük usulsüzlükler durumunda devlet hukuki/denetleyici olarak işin içinde yer alsın. İkincisi Türkiye’de bu işe soyunan garip şirketleri ortadan kaldıran bir sihirli değneğim olsa çok mutlu olurum. Özellikle bu işi profesyonel olarak yapmayan şirketlerin filtrelenmesi lazım. Bunun en iyi yolu kredilendirme sistemi. Bankalar beyaz listede olmayan firmaları desteklememesi onların otomatikman elenmesi sağlar. Üçüncü konuysa inşaat sektörü olurdu.  Türkiye çok hızlı dönüşüyor. Eğer inşaat sektörü güneş enerjisini sahiplenirse inanılmaz bir ivmelenme yaşanır. Yeni yapılacak bir otelde, apartmanda, AVM'de güneş enerjisi sistemleri rahatlıkla kurulabilir.  7 milyon binanın kentsel dönüşüme tabi olacağı bir ülkede her binanın üstüne sadece 2kW sistem kurulsa toplam 14GW kapasiteye ulaşırız.

Röportaj: M.Cem Ateş-Melis Halis
Mehmet Cem Ateş Mehmet Cem Ateş Yazar Hakkında Tüm yazıları Mesaj gönder Yazdır



ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.