Wi-Fi ile Duvarların Arkası 3D Fotoğraflanabilecek
Kablosuz iletişim dalgaları sadece bizim cihazlarımıza değil, yakın çevredeki herkese ulaşıyor. Modemler, Wi-fi sinyallerini çevredeki objelerden yansıtarak, görünmez ışık yayan birer ampul gibi etrafa yayıyor. Alman mühendisler, Wi-fi teknolojisinin bu özelliğini, modemin bulunduğu binanın üç boyutlu fotoğraflarını çekmek için kullandı. Üstelik binaya girmeye gerek kalmadan.
22.06.2017 tarihli yazı 7083 kez okunmuştur.
Tez Çalışması Olarak Ortaya Çıktı
Wi-fi sinyalleri duvarlardan geçebiliyor. Hiç düşünmeden kullandığımız bu teknoloji sayesinde, diğer odadaki kablosuz modeme bağlanıp internete girebiliyoruz. Ancak bu kablosuz iletişim dalgaları sadece bizim cihazlarımıza değil, yakın çevredeki herkese ulaşıyor. Modemler, sinyallerini çevredeki objelerden yansıtarak, görünmez ışık yayan birer ampul gibi etrafa yayıyor.
Alman mühendisler, Wi-fi teknolojisinin bu özelliğini, modemin bulunduğu binanın üç boyutlu fotoğraflarını çekmek için kullandı. Üstelik binaya girmeye gerek kalmadan. 23 yaşındaki fizik öğrencisi Philipp Holl, bu teknoloji sayesinde birinin odasını Wi-fi sinyallerini kullanarak tarayabilindiğini belirtmektedir.
Aslında Wi-fi kullanarak duvarların ötesini görme tekniği yıllardır kullanılıyor. Bazı düzenekler bir ya da iki anten kullanarak bu yöntem sayesinde eve izinsiz giren kişileri belirleyebiliyor. Diğer düzeneklerde ise bir dizi anten ile duvarın ötesinin iki boyutlu görselleri oluşturulabiliyor. Holl’un geliştirdiği yöntem ise Wi-fi sinyallerini, odanın ve içinde bulunan her şeyin üç boyutlu birer hologramını oluşturmak için kullanan ilk çalışma.
Alman mühendisler, Wi-fi teknolojisinin bu özelliğini, modemin bulunduğu binanın üç boyutlu fotoğraflarını çekmek için kullandı. Üstelik binaya girmeye gerek kalmadan. 23 yaşındaki fizik öğrencisi Philipp Holl, bu teknoloji sayesinde birinin odasını Wi-fi sinyallerini kullanarak tarayabilindiğini belirtmektedir.
Holl cihazı ilk olarak, akademik danışmanı Friedmann Reinhard’ın gözetiminde bir tez çalışması olarak geliştirdi. İkili daha sonra bu çalışmayı Physical Review Letters adlı dergiye gönderdi. Holl bu tekniğin şimdilik sadece prototip aşamasında olduğunu ve sınırlı bir çözünürlüğe sahip olduğunu ancak vaat ettiği potansiyelin heyecan verici olduğunu söylüyor. Kurulan düzenek sayesinde 4 santimetreden büyük tüm nesneler algılanabiliyor.
Aslında Wi-fi kullanarak duvarların ötesini görme tekniği yıllardır kullanılıyor. Bazı düzenekler bir ya da iki anten kullanarak bu yöntem sayesinde eve izinsiz giren kişileri belirleyebiliyor. Diğer düzeneklerde ise bir dizi anten ile duvarın ötesinin iki boyutlu görselleri oluşturulabiliyor. Holl’un geliştirdiği yöntem ise Wi-fi sinyallerini, odanın ve içinde bulunan her şeyin üç boyutlu birer hologramını oluşturmak için kullanan ilk çalışma.
Akıllı Telefon Antenleri Bile Yeterli Olabiliyor
Holl çok daha fazla sinyal kaydettiği için çok daha iyi görseller elde edebildiğini belirtmektedir. Yeni yöntemi öncekilerden ayıran bazı özellikler var. Öncelikle Holl bu yöntemde biri sabit diğeri hareketli olmak üzere iki anten kullanıyor. Sabit olan anten, Wi-fi alanının arka planını ya da referans noktalarını oluştururken, hareketli anten ise o noktaya olan uzaklığa göre Wi-fi sinyalinin nasıl değiştiğini kaydederek önündeki engellerin konumunu ve şeklini tespit ediyor. Antenlerin büyük olmasına da gerek yok. Akıllı telefon antenleri bile yeterli olabiliyor.
►İlginizi Çekebilir: Haberleşmede Wi-Fi & Bluetooth Birlikteliği
İkinci özellik ise antenlerin sadece sinyal yoğunluğunu değil ayrıca sinyalin fazını da kaydetmesi. Modemler mikrodalga radyasyonu farklı frekans ve fazlarda yayıyor. Bu fazları algılamak, odanın haritasının çıkarılmasına yardımcı oluyor.
Son olarak, her iki antenden alınan bilgiler aynı anda bilgisayara aktarılıyor ve bir yazılım yoğunluk ve faz farklarını ortaya koyuyor. Yazılım, hareket halinde olan antenin sağladığı iki boyutlu görüntüleri üst üste koyarak üç boyutlu bir hologram oluşturuyor. Wi-fi çoğu duvardan geçebildiği için, oluşan hologramlar, odadaki nesneleri bize gösteriyor.
Holl ve Reinhard’ın ilk hologramı, bir odada modemin önüne yerleştirilmiş haç şeklindeki metal çubuklar oldu. Görüntülerde, haç şeklinde bir cismin sinyalleri kestiği seçilebiliyor. Sonuçlar çok yüksek çözünürlüklü olmasa da bu konseptin işe yaradığını kanıtlamak için yeterli.
Holl, bu tekniğin uygulama alanlarının oldukça yaygın olabileceğini düşünüyor. Birkaç farklı noktaya sabit antenler yerleştirerek, deprem sonrasında enkaz altında kalan kişileri tespit edebiliriz. Ya da casuslar evde birinin olup olmadığını görebilirler. Holl, hareketli anteni bir drone’a yerleştirerek tüm bir binanın 20-30 saniyede taranabileceğini belirtiyor. Aşağıdaki video tekniğin nasıl çalıştığını detaylı bir şekilde gösteriyor.
Kaynak:
►Business Insider
YORUMLAR
ANKET
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri
- Teknik Servis | Megger Türkiye
- Güneş Enerji Santrallerinde Yıldırımdan Korunma ve Topraklama
- Megger Türkiye Ofisi
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.