Bebeklerin Sağlık Takibini Kolaylaştıracak Kablosuz Sensörler Geliştirildi
Kablosuz deri üstü hassas sensörler, yenidoğan bebeklerin sağlık takibinde önemli gelişmeler sağlıyor. Detaylar haberimizde.
22.04.2019 tarihli yazı 6077 kez okunmuştur.
Mühendisler sağlık hizmetlerinde yeni teknolojilerle çıkageldiğinde doktorlar bu yeniliklere genellikle şüpheci ve soğuk yaklaşırlar. Ancak söz konusu insan hayatı olunca bu yaklaşımın çok da yanlış olmadığını söyleyebiliriz. Fakat çocuk doktoru Amy Paller’in dikkatini çekmeyi başaran teknoloji, bir konferansta duyduğu esnek, kablosuz ve bebek vücutlarına yapıştırılabilen sensörlerdi.
Northwestern Üniversitesi Sağlık Fakültesinde pediatrik dermatoloji uzmanı olan Paller’in bu teknoloji ile ilgili ilk düşüncesi, bu sensörün bebek tedavilerinde önemli bir gelişme sayılabileceği ve kendisinin de bu çalışmalara katıkıda bulunabileceği yönünde oldu.
Konferans, yine aynı üniversitede Biyoentegre Teknolojiler Merkezi kurucusu Prof.John Rogers tarafından verilmişti. Rogers birkaç yıldır vücuda yapıştırılabilen esnek ve bükülebilir elektronik devreler üzerine çalışıyor. Profesörün Science dergisinde yayınlanan son çalışması, doğum sonrası yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tutulması gereken bebekler için bir sensör tasarımı.
Northwestern Üniversitesi Sağlık Fakültesinde pediatrik dermatoloji uzmanı olan Paller’in bu teknoloji ile ilgili ilk düşüncesi, bu sensörün bebek tedavilerinde önemli bir gelişme sayılabileceği ve kendisinin de bu çalışmalara katıkıda bulunabileceği yönünde oldu.
Konferans, yine aynı üniversitede Biyoentegre Teknolojiler Merkezi kurucusu Prof.John Rogers tarafından verilmişti. Rogers birkaç yıldır vücuda yapıştırılabilen esnek ve bükülebilir elektronik devreler üzerine çalışıyor. Profesörün Science dergisinde yayınlanan son çalışması, doğum sonrası yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tutulması gereken bebekler için bir sensör tasarımı.
Rogers ve Pallers vücuda yapışan bu sensörlerin geliştirilmesinde beraber çalıştılar. En önemli nokta ise premature bebeklerde cilt gelişiminin olamsı gerektiği gibi tamamlanmamasıydı. Sensörün bu cilt yapısına da uyum sağlayarak yapışabilmesi ve yaşamsal sinyalleri monitörlere aktarabilmesi gerekiyordu.
Günümüz standartlarında yenidoğan yoğun bakım üniteleri kalp atışı, vücut sıcaklığı ve kan oksijen seviyesi sensörleri gibi birtakım donanımlar içerir. Fakat tüm bu sensörler kablolar ile veri aktarabiliyor. Tüm bu kablolardan kurtulmak, yoğun bakım sürecini daha pratik ve bebekler için daha rahat kılabilecek. Özellikle hemşirelerin günlük bebek bakımlarını yaparken şuanki sistemde bu kablolar zorluk çıkarıyor.
Aileler tarafında ise bir diğer önemli nokta, kablolardan kurtulan sensörler sayesinde bebekleri kucalarına alabilecekler. Emzirmesi gereken anneler ise yine kablosuz sensörler sayesinde hiç zorlanmayacak. Yeni doğmuş bebeklerin ebeveynleri tarafında kucağa alınması ve çıplak ten temasının sağlanması bebeklerde kalp atışı, solunum düzeni ve hatta beyin gelişimi konularında olumlu etkiler sağlandığı biliniyor. Özellikle prematüre bebeklerde gelişim ve sağlıksal iyileşmenin bu sayede hızlanabileceği düşünülüyor.
Sensörlerin en önemli problemi son derece hassas ciltlere yapıştığında zarar vermemesi gerekliliğidir. Kullanılan yapıştırıcı ve yapının esnekliği bu konuda oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra elektronik bileşenlerin, banyo gibi sıvı teması esnasında da zarar görmeyecek şekilde yalıtılmış olması, gerekirse X-ray ve MR cihazlarına da uyumlu olması gerekiyor.
Tüm bu problemlerin aşıldığı ilk prototipler iki tür sensör içeriyor. Bir sensör göğüs bölgesine yapıştırılıp kalp atışlarını ölçerken diğeri ise ayak tabanına yapıştırılan kandaki oksijen seviyesini ve vücut sıcaklığını ölçüyor. Ayak bölgesi sensörü için özel bir harekete dayanıklılık çalışması yapılması gerekti çünkü bebeklerin ayak hareketleri ve tekmelemeleri sırasında sensörün hasar görmemesi gerekiyordu.
Senkronize olarak çalışan bu iki sensör sürekli olarak tekip ettikleri parametreleri kayıt altına alıyor ve sıradışı bir ölçüm alındığında hemşireleri bilgilendirebiliyor. İletişim için ise NFC ve bluetooth içeren bir teknoloji kullanılıyor. Bebeğin yatağına entegre edilen NFC modülü ile sensörlerden gelen bilgi bluetooth ile cep telefonları veya tabletlere iletebiliyor.
Şu sıralarda sensörlerin ticari kullanımı için son testler yapılıyor. Pilat uygulamaların devam ettiği teknolojinin seri üretimi için araştırma ve geliştirme çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmaların sonunda araştırmacılar sensörlerin herkes için ulaşılabilir fiyatlarda olmasını ve dünyanın her yerinde kullanılabilir hale gelmesini amaçlıyor. Kesin fiyatlar verilmese de sensörlerin 20 dolar civarında satışa sunulması amaçlanıyor.
Kaynak:
►spectrum.ieee.org
YORUMLAR
ANKET
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri
- Teknik Servis | Megger Türkiye
- Güneş Enerji Santrallerinde Yıldırımdan Korunma ve Topraklama
- Megger Türkiye Ofisi
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.