elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Her Akıllı Telefon Kullanıcısının Bilmesi Gereken 5 Sır

Akıllı telefonların hayatımıza girmesi çok ani oldu. Peki bu yaşantımızı kolaylaştıran ve alışkanlıklarımızı değiştiren cihazları tam anlamıyla faydalı bir şekilde kullanabiliyor muyuz? Belki çoğumuzun bildiği fakat gözden kaçmış ve faydalı olabileceğini düşündüğümüz 5 maddeyi sizler için sıraladık.



A- A+
07.09.2013 tarihli yazı 76184 kez okunmuştur.
Modern akıllı telefonların yalnızca 6 yıldır hayatımızda olduğuna inanabiliyor musunuz? Bu kısa zaman diliminde iletişim, haber alıp verme, oyun oynama,  iş yapma şeklimiz ve birçok alışkanlığımız birden değişti. Bir araştırma şirketi olan Pew'e göre, Amerika’da yetişkinlerin yarısından fazlasının kendine ait bir akıllı telefonu var. Yalnız buna bakarak insanların çoğunun akıllı telefon uzmanı olduğunu söylemek doğru olmaz ve kendinize ait bir akıllı telefonunuzun olması tüm hileleri bildiğiniz anlamına gelmez. 
 
 

 

1) Ekran görüntüsü alın

 
Diyelim ki arkadaşınızın biri eğlenceli bir yazım hatası yaptı ve siz bunu diğer arkadaşlarınızla paylaşmak istediniz. Bu ekran görüntüsünü bir resim olarak yakalayın.
 
Iphone için "home" tuşuna  "sleep/wake" tuşuyla aynı anda basın ve basılı tutun. Bir denklanşör sesi duyduktan sonra ekran görüntünüz “camera roll” ya da “saved photos” kısmına kaydedilecektir.
Android telefonlar içinse yapmanız gereken, “power” ve ”volume down” tuşlarını aynı anda basılı tutmak. Resminiz galeri kısmındaki “captured images” dosyasına kaydedilecektir. Bu yöntem yalnızca Android 4.0 ve üstü sürümler için kullanılıyor. 3.0, 2.3 ya da daha önceki Android sürümler için  Airdroid gibi uygulamalar kullanmanızı tavsiye ediyoruz.
 
Elinizdeki görüntüyü kullandığınız sosyal paylaşım sitelerinde ya da email yoluyla paylaşabilirsiniz.
 

2) Telefonunuz suyla temas ettiğinde hemen paniklemeyin

 
Akıllı telefonumuzu yere düşürdüğümüz anda çoğumuz kalbimizin bir anlığına durduğunu hissederiz. Eğer cihazınızın sağlam bir kasası yoksa, telefonumuzu kurtarmak gerçekten çok zor olacaktır. Başımıza bundan daha kötü gelebilecek bir şey ise  suyla temastır.  Eğer su geçirmez bir kasası yoksa telefonumuz tam anlamıyla batacaktır.



 




Ancak bu birkaç adımı takip ederseniz kurtarmak için belki bir şansınız olabilir.

Birincisi ve en önemlisi kesinlikle açmaya çalışmayın. Eğer içinde su varken açmaya çalışırsanız bir kısa devreye neden olabilirsiniz. Bunun yerine kuru bir mikrofiber bezle silin. Gadget kirliyse, izopropil temizleme alkolüyle temizleyebilirsiniz.
Telefonunuzun bataryası çıkartılabiliyorsa bataryayı dışarı alın. Daha sonra bir kuru pirinç dolu bir kaba ya da torbaya akıllı telefonunuzu koyarak bir gece bekletmeniz yararlı olacak. Pirinç nemi çekmek için yardımcı olacaktır. 
Telefonu hiçbir şekilde mikrodalgaya ya da fırına koymayın. Saç kurutma makinesi kullanmayın. Bir sonraki gün telefonunuzu pirincin içinden alın ve açmayı deneyin. Telefonunuz çalışıyorsa tebrik ediyoruz. Eğer başaramadıysanız yeni bir telefon için araştırma yapmaya başlayabilirsiniz.
 
 

3) Kaybolmuş ya da çalınmış telefonunuzu bulun

 
Mobil yaşam iki tarafı keskin kılıç gibidir. Cihanızınızı elbette gittiğiniz her yere götüreceksiniz ancak onun ve içindeki değerli bilgilerin peşinde olan hırsızlara karşı her zaman dikkatli olmalısınız.

Neyse ki iPhone ve iPad, Apple’ın “find my iPhone” uygulamasını destekliyor. Bu uygulama size, bir bilgisayarın ya da başka bir iPhone’un GPS  kullanarak kaybolan telefonunuzu bulma imkanı sağlıyor. Ayrıca uzaktan kilitleme özelliği ile telefonunuza uzaktan bağlanıp içinde değerli olduğunu düşündüğünüz tüm verileri silebilir ve bu verilerin istemediğiniz kişilerin eline geçmesini önleyebilirsiniz. 
IOS’un yaklaşan 7. sürümünde hırsızın fotoğrafını çekme gibi bir özelliği de bulabileceğiz. Yine aynı şekilde telefonu kilitlemek ve uzaktan verileri silebilmek de mümkün olacak. 

Android telefonlarda da benzer uygulamaları bulmak mümkün. “Mobile security” ve “carbonite mobil“ uygulamasını incelemenizi tavsiye ederiz. 

 



4) Farkında olmadan konumunuzu paylaşmayın


Akıllı telefonların kameraları, fotoğraf meraklılarını tatmin edebilecek düzeyde. Bu sayede nerede olursanız olun anlık fotoğraflar çekip çevrimiçi yayınlayabilirsiniz. Eğer dikkatli olmazsak, fotoğrafla beraber aynı zamanda konumumuzu da herkesle paylaşmış oluyoruz. Akıllı telefonlar, fotoğrafın içine herkesin rahatça okuyabileceği konum bilgilerini yükleyebiliyor. Bunu engelleyebilmek içinse telefonumuzun GPS özelliğini devre dışı bırakmamamız yeterli olacaktır. Fakat bunu yapmayı unuttuğunuzu düşünelim. Fotoğrafınızı yayınlamadan önce içindeki bilgilerini görmek ve kaldırmak için “PixelGarde” ugulamasını kullanabilirsiniz


5) Yaratıcı olun


Akıllı telefonlar düşünebildiğinizden çok daha fazlasını yapabilecek yeteneğe sahip. Her geçen gün daha farklı ve şaşırtıcı uygulamalarla karşılaşıyoruz.

"Awareness" adlı uygulamayla müzik dinlerken, dışarıdan gelen anlık yüksek sesleri de takip edebiliyoruz. Yani dış ortamda müzik dinlerken, araba kornası da rahatlıkla duyulabiliyor. Bu sayede istenmeyen kazaların önüne geçmiş oluyoruz.

2011’de en iyi sağlık uygulaması ödülü alan "Instant Heart Rate" uygulamasıyla nabzınızı ölçebilirsiniz. Tek yapmanız gereken parmağınızı lensin üzerine getirerek 10 saniye beklemek.

"Metal Sniffer" uygulaması, manyetik alanları yakalamak için geliştirilmiş kullanışlı bir uygulama. Bu sayede cihazımızı, metalleri ve mıknatısları algılamak için bir metal dedektörü olarak
kullanabiliyoruz. Yapmanız gereken cihazınızı toprağa yakın tutmak.

Akıllı telefonlar isteklerimizin çoğunu gerçekleştirebilecek düzeydeler. Bunu nasıl kullanacağınız tamamen sizin hayal gücünüze ve yaratıcılığınıza kalmış. 





Kaynak:
 
 Foxnews.com

Aktif etkinlik bulunmamaktadır.
ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar