elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Akdeniz Üniversitesi Akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Süleyman Bilgin Röportajı

Akdeniz Üniversitesi Elektrik-Elektronik Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Süleyman Bilgin'e meslek,sanayi,üniversite ve öğrencileri sorduk.



A- A+
01.06.2015 tarihli yazı 3468 kez okunmuştur.

►Bize kendinizden biraz bahseder misiniz?

İlk ve ortaöğrenimimi Burdur’da tamamladıktan sonra 2000 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Yüksek lisans eğitimimi tamamlamak için katıldığım Gebze Teknik Üniversitesi, Fen ve Mühendislik Bilimleri Enstitüsü, Elektronik Mühendisliği A.D.’dan 2004 yılında mezun oldum. Bu süre zarfında Monofaze ve Trifaze Elektrik sayaç üretimi yapan bir firmanın AR-GE bölümünde çalışma fırsatı buldum. İki sene özel sektör deneyimi sonrasında akademisyenlik yolunda ilerlemek adına özel sektörden ayrılıp doktoramı yapmak üzere Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Elektrik-Elektronik Mühendisliği A.D.’na katıldım.

Doktora eğitimi süresince, Biyomedikal işaret işleme, Yapay Zeka Uygulamaları, Biyomedikal Cihaz Tasarımı araştırma ve çalışmaları üzerine yoğunlaştım. Zürih Teknoloji Üniversitesi’nde biyomedikal işaret işleme projesinde yer aldım ve doktora tezimi burada tamamladım. Aynı zamanda Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görevime devam etmekte iken 2008 yılında doktoradan mezun olduktan sonra 2009 yılında, Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümüne yardımcı doçent doktor ünvanı ile atandım. Halen Bölüm başkan yardımcısı olarak sürdürdüğüm akademik hayatımı mutlu bir şekilde devam ettirmekteyim. 


 

 

Mesleğinizi nasıl tanımlarsınız?

Öncelikle şunu söyleyeyim; Elektrik-elektronik mühendisliği elektronu yönet(ebil)me sanatıdır. Elektrik-Elektronik sektörü ise her daim geçerliliği olan ve sürekli gelişen bir sektördür. Sektör, mikroelektronik, güç sistemleri, elektrik tesisleri, biyomedikal, fotonik, elektrik makineleri, kontrol, robotik, elektromanyetik, haberleşme vb. gibi o kadar çok alt disipline ayrılıyor ki hemen hemen her yerde Elektrik-Elektronik Mühendisliğinden söz etmek mümkün oluyor. 

 

Hangi dallarda faaliyetlerinizi sürdürüyorsunuz?

Biyomedikal, biyomedikal işaret işleme, biyomedikal cihaz tasarımı, elektronik cihaz tasarımı, işaret işleme, yapay sinir ağları, kontrol ve kas-sinir modelleme sistemleri üzerinde çalışmaktayım. Biyomedikal, Türkiye’de yeni sayılabilecek bir bölüm olmakla birlikte, Türkiye’de kullanılan tıbbi cihazların büyük bir bölümünün yurtdışından geldiğini, yedek parça temini konusunda ise yine dışa bağımlı olduğumuzu düşünmekteyim. Dolayısıyla, gerek ilgimin çekmesi gerekse ulusal ekonomiyi düşünerek bu bölümü tercih etmemin uygun olacağına inandım ve biyomedikal sektöründe akademisyenlik hayatımı devam ettirmekteyim. 

 

Akademisyen olmak isteyen öğrencilere neler önerirsiniz?

Lisans eğitimi döneminde elde edilen teorik alt yapıyı uygulama ile harmanlayabilmek Mühendislik mesleğinde büyük bir önem taşımaktadır. Lisans eğitimi sonrasında, meslek grubunun herhangi bir alt dalında uzmanlaşmak ve daha derin bilgi ve tecrübeye sahip olmak için, yüksek lisans ve doktora eğitimlerinin devam ettirilmesi hızla gelişen bilim ve teknoloji alanında ulusal ve uluslararası rekabeti mümkün kılacaktır. Alanında bilimsel faaliyetlerde bulunmak, herhangi bir alanda uzmanlaşmak gerek kişisel gelişim gerekse mesleki gelişimin vazgeçilmez unsurlarıdır. Akademik çalışmanın uluslararası düzeyde olabilmesi için de en az bir yabancı dil bilgisine sahip olmakta meslekte kaçınılmazdır. 
 
 

Yıllardır bu mesleği icra ediyorsunuz. Mesleğe ilk başladığınız yıllar ile günümüz arasında nasıl bir fark var? Nasıl bir gelişme söz konusu?

Mesleğe başladığım günlerden bu zamanlara epey bir gelişme oldu tabi ki. Mesleğimde ilerlemek için önemli olan birçok aşama kat ettim. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra özel sektörde deneyim kazanmak önemli aşamalardan biriydi benim içindi ki elektronik bir cihazın tasarımında baştan sona geçen süreci takip etmek ve o projenin bir parçasında yer alabilmek o günlerde büyük bir şanstı benim için. Sonrasında, akademik hayata atılmak için bazı fedakârlıkları da göz önünde bulundurarak çok çalışıp önümdeki aşamaları teker teker geçip hedefime ulaşmayı başardım. Mesleğe ilk başladığımızda birçok teknolojik yenilik henüz ortada yoktu. Lakin şimdi o kadar hızlı ve geniş açılı olarak büyüyüp gelişmeye başladı ki sektör dediğim gibi yetişmek için ışık hızında hareket etmek gerek! Her gelişimde kendisine başka bir dalda da yer buluyor. Dolayısıyla, tüm bu gelişmeleri takip edemeyeceğinize göre elektrik - elektronik sektörü içinde kendinize uygun bir alan seçip daha derinlemesine analiz edip en azından o alanla ilgili tüm gelişmeleri takip etmeye çalışmanız gerekli diye düşünüyorum.

 

Şu an keşke şu özelliğim de olsaydı veya şunu da bilseydim, hatta kendimi şurada görmek isterdim dediğiniz bir şey var mı?

Herhalde kendimi dünyanın en iyi elektronik şirketinde bir proje yöneticisi olarak görmek isterdim. Diyelim ki bu işin zirvesi neresiyse orada görmek isterdim, çünkü kaynak neredeyse en güzel işler orada olur. Ama yerimden memnunum tabi çünkü burada gayet mutluyum. Ama şu var, iyi bir çalışma ekibi her zaman başarı, mutluluk ve huzuru getirir. 

 
►İlginizi Çekebilir: Mühendislik Etiğinin Temelleri

 

Son olarak mühendislikte etik kavramını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Disiplinli bir çalışma sonucunda, iyi kaliteli ve kullanılabilir özgün ürünler ortaya çıkarmak mühendislik sektöründe önemli etik kavramlardandır. Etik deyince ben illaki dürüstlüğü savunurum. Bir cihazı üretip satmak iş değil, sattığınızın arkasında durmanız lazım. Örneğin, en basitinden bir elektronik eşya aldığınızda büyük ihtimal bir sorunu da ısınma olacaktır. Isınmaya bağlı lehim kopmaları, cihaz yanmaları aynı zamanda insan sağlığına da zararlı olabiliyor. Tüketicinin bu sorunları çözülene kadar ürününün arkasında durabilmesidir. Aynı zamanda AR-GE yaparken, tasarlanan ürünün tüm şartlarda çalışabilmesi için testler yapılması gerekir ki illa ki bu testler bazı standartlara uygun olarak gerçekleştirilir. Ürün ancak bu şekilde piyasaya sürülebilmektedir. Diğer bir örnek; Bir binanın elektrik projesini çiziyorsunuz diyelim; projenin çok iyi analiz edilip, elektrik tesisatında sıkıntı çıkarabilecek her sorunun hassasiyetle incelenip, çözümler üretilmesi de önemli bir etik kavramıdır.

 

Aktif etkinlik bulunmamaktadır.