Türkiye, BM İklim Yasasını Kabul Etti |
Peki Bu Ne Anlama Geliyor?
Dünya son yıllarda hiç olmadığı kadar derin bir iklim kriziyle karşı karşıya. Sıcaklık rekorları, kuraklıklar, aşırı hava olayları… Ve bu defa yalnızca doğa değil, ekonomiler, altyapılar ve toplumsal düzenler de tehdit altında. Peki, küresel çapta bu felakete karşı ne yapılıyor? Türkiye, bu mücadelede nasıl bir rol üstleniyor? 3 Temmuz 2025’te TBMM’den geçen Türkiye’nin ilk İklim Kanunu, bu soruların yanıtlarını içinde barındırıyor. Detaylar içeriğin devamında...
07.08.2025 tarihli yazı 89 kez okunmuştur.
Birleşmiş Milletler ’in uzun yıllardır yürüttüğü iklim diplomasi sürecine paralel olarak kabul edilen bu yasa hem uluslararası taahhütleri hem de yerel uygulamaları yasal zemine taşıyor. İşte küresel düzeyde atılan bu adımın detayları ve Türkiye’ye yansımaları...
Küresel Bir Mücadele: İklim Yasalarının Arka Planı
Sanayi Devrimi’yle başlayan yoğun fosil yakıt kullanımı, yüzyıllar içinde atmosferdeki sera gazı miktarını tehlikeli boyutlara ulaştırdı. Bu durum, artık yalnızca çevrecilerin değil, ekonomistlerin, mühendislerin, sağlıkçıların hatta güvenlik uzmanlarının da gündeminde.
Birleşmiş Milletler, 1992 yılında kabul edilen İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) ile bu soruna küresel bir çözüm için ilk adımı attı. "Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar" ilkesiyle tüm ülkelere görevler yüklendi.
Bu sürecin en somut ve bağlayıcı adımı ise 2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması oldu. Küresel sıcaklık artışının 1,5–2°C aralığında tutulması hedeflenerek, ülkelerden düzenli olarak sera gazı azaltımı ve uyum stratejileri beyan etmeleri istendi. Türkiye'de bu anlaşmaya 2021 yılında taraf oldu.

Türkiye’nin Yeni Adımı: 2025 İklim Kanunu
Türkiye’nin uzun zamandır tartışılan iklim yasası, 2025 yılında yürürlüğe girerek ülke tarihinde bir ilke imza attı. 2053 yılına kadar Net Sıfır Emisyon hedefini anayasal düzeyde kabul eden yasa, 20 madde ve 2 geçici maddeyle bir dizi kurumsal ve teknik düzenlemeyi beraberinde getirdi.
Yeni kanunla:
► Emisyon Ticareti Sistemi (ETS) kurulacak, böylece şirketlerin karbon salımına yönelik ticari kontrol mekanizmaları uygulanacak.
► İl İklim Kurulları kurularak yerel düzeyde eylem planları geliştirilecek.
► Şeffaf raporlama ve izleme mekanizmaları sayesinde emisyon verileri sürekli denetlenebilecek.
► Yeşil finansman araçları ve gönüllü karbon piyasaları ile iş dünyası desteklenecek.
Bu adım, sadece bir çevre politikası değil; aynı zamanda enerji, sanayi, ulaştırma ve tarım gibi sektörlerde yeni bir ekonomik dönüşüm sürecinin başlangıcı.

BM Üyesi Ülkeler Ne Yapmak Zorunda?
BM çatısı altında iklim yasalarına taraf olan ülkelerden beklenen görevler arasında şunlar yer alıyor:
► Ulusal Katkı Beyanı (NDC) hazırlamak ve düzenli aralıklarla güncellemek
► Sera gazı envanterlerini oluşturmak ve raporlamak
► Tarım, enerji ve altyapı gibi sektörlerde adaptasyon planları geliştirmek
► Finansal katkı sağlamak ve gelişmekte olan ülkeleri desteklemek
► Karbon ticaret sistemlerine dahil olmak ve teknolojik iş birlikleri kurmak
Her ülkenin ekonomik kapasitesine ve teknik altyapısına göre şekillenen bu yükümlülükler, ortak bir iklim vizyonu altında birleşiyor: Karbon nötr bir gelecek.
Yasanın Türkiye’ye Sağlayacağı Avantajlar Neler?
Yeni iklim yasası, Türkiye için sadece bir yükümlülük değil; aynı zamanda büyük bir fırsat penceresi sunuyor. İşte öne çıkan bazı kazanımlar:
► Yatırım ve finansmana erişim kolaylaşacak: Karbon kredileri, yeşil tahviller ve AB Yeşil Mutabakatı kapsamındaki teşviklerden daha fazla faydalanılabilecek.
► Yüksek teknolojili sektörler gelişecek: Yenilenebilir enerji, enerji depolama, hidrojen teknolojileri gibi alanlarda Ar-Ge teşvikleri artacak.
► İhracat avantajı sağlanacak: Özellikle Avrupa pazarına yönelik ticarette karbon sınır vergilerine karşı daha hazırlıklı olunacak.
► Yerel yönetimlerin etkisi artacak: Belediyeler, bölgesel iklim eylem planlarıyla daha aktif rol üstlenecek.
Peki Ya Riskler? Her Şey Göründüğü Gibi Değil
Her büyük dönüşüm gibi bu sürecin de kaçınılmaz zorlukları var:
► Yüksek geçiş maliyetleri: Sanayi ve enerji sektörlerinde temiz dönüşüm, ciddi yatırımlar gerektirecek.
► KOBİ'ler zorlanabilir: Düşük karbon teknolojilerine geçişte finansman ve bilgi eksikliği sorun olabilir.
► “Karbon kredisi” etik tartışmaları: Kirletme hakkının alınıp satılması, çevresel etik açısından ciddi eleştiriler alıyor.
► Enerji arzı riski: Fosil kaynaklardan çıkış hızlanırken yenilenebilir kaynakların arz güvenliği şimdiden tartışma konusu.
Bu noktada, sadece yasal çerçeve değil; uygulama kabiliyeti, denetim kapasitesi ve toplumsal katılım da başarıda belirleyici olacak.
2053’e Doğru: Türkiye Hazır mı?
Türkiye’nin iklim yasası, 2053 yılına kadar karbon nötr bir ülke olmayı hedefliyor. Bu, sadece çevreyi değil; sanayiden ulaşıma, binalardan tarıma kadar her alanı ilgilendiren bir dönüşüm anlamına geliyor.
Akıllı şebekeler, elektrikli ulaşım sistemleri, dijital enerji yönetimi, toprak karbon yönetimi ve karbon ticareti gibi alanlar geleceğin Türkiye’sinde belirleyici olacak. Ancak bu hedefe ulaşmak için siyasi kararlılığın yanında, özel sektörün desteği ve toplumun bilinçli katılımı da gerekiyor.
İklim Yasası Sadece Bir Çevre Düzenlemesi Değil
Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan iklim hukuku, dünya ülkelerini aynı hedef doğrultusunda harekete geçirmeyi amaçlıyor. Türkiye’nin kabul ettiği yeni İklim Kanunu ise bu sürecin ulusal ayağını oluşturuyor. Uzmanlara göre bu yasa; çevreye değil, geleceğe yapılan bir yatırım. Riskleri ve maliyetleri elbette var. Ancak kazanımların potansiyeli; ekonomik, teknolojik ve toplumsal düzeyde büyük bir sıçrama yaratabilir.
Kaynaklar
► UNFCCC Resmi Sitesi: https://unfccc.int
► T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı: https://csb.gov.tr
► TBMM Tutanakları – 03.07.2025
► Paris Anlaşması – https://www.mfa.gov.tr/paris-anlasmasi.tr.mfa
► Independent Türkçe – "Türkiye'nin ilk İklim Kanunu kabul edildi"
► Bloomberg HT – "İklim Kanunu Meclisten Geçti" (2025)
► World Bank – “Climate Action: Emerging Markets and New Economy”
► Yerel yönetimlerin etkisi artacak: Belediyeler, bölgesel iklim eylem planlarıyla daha aktif rol üstlenecek.
► İlginizi Çekebilir: Akıllı Şehirler ve Blockchain Entegrasyonu
Peki Ya Riskler? Her Şey Göründüğü Gibi Değil
Her büyük dönüşüm gibi bu sürecin de kaçınılmaz zorlukları var:
► Yüksek geçiş maliyetleri: Sanayi ve enerji sektörlerinde temiz dönüşüm, ciddi yatırımlar gerektirecek.
► KOBİ'ler zorlanabilir: Düşük karbon teknolojilerine geçişte finansman ve bilgi eksikliği sorun olabilir.
► “Karbon kredisi” etik tartışmaları: Kirletme hakkının alınıp satılması, çevresel etik açısından ciddi eleştiriler alıyor.
► Enerji arzı riski: Fosil kaynaklardan çıkış hızlanırken yenilenebilir kaynakların arz güvenliği şimdiden tartışma konusu.
Bu noktada, sadece yasal çerçeve değil; uygulama kabiliyeti, denetim kapasitesi ve toplumsal katılım da başarıda belirleyici olacak.
2053’e Doğru: Türkiye Hazır mı?
Türkiye’nin iklim yasası, 2053 yılına kadar karbon nötr bir ülke olmayı hedefliyor. Bu, sadece çevreyi değil; sanayiden ulaşıma, binalardan tarıma kadar her alanı ilgilendiren bir dönüşüm anlamına geliyor.
Akıllı şebekeler, elektrikli ulaşım sistemleri, dijital enerji yönetimi, toprak karbon yönetimi ve karbon ticareti gibi alanlar geleceğin Türkiye’sinde belirleyici olacak. Ancak bu hedefe ulaşmak için siyasi kararlılığın yanında, özel sektörün desteği ve toplumun bilinçli katılımı da gerekiyor.
İklim Yasası Sadece Bir Çevre Düzenlemesi Değil
Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan iklim hukuku, dünya ülkelerini aynı hedef doğrultusunda harekete geçirmeyi amaçlıyor. Türkiye’nin kabul ettiği yeni İklim Kanunu ise bu sürecin ulusal ayağını oluşturuyor. Uzmanlara göre bu yasa; çevreye değil, geleceğe yapılan bir yatırım. Riskleri ve maliyetleri elbette var. Ancak kazanımların potansiyeli; ekonomik, teknolojik ve toplumsal düzeyde büyük bir sıçrama yaratabilir.
► İlginizi Çekebilir: Atıklardan Elektrik Nasıl Üretilir?
Kaynaklar
► UNFCCC Resmi Sitesi: https://unfccc.int
► T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı: https://csb.gov.tr
► TBMM Tutanakları – 03.07.2025
► Paris Anlaşması – https://www.mfa.gov.tr/paris-anlasmasi.tr.mfa
► Independent Türkçe – "Türkiye'nin ilk İklim Kanunu kabul edildi"
► Bloomberg HT – "İklim Kanunu Meclisten Geçti" (2025)
► World Bank – “Climate Action: Emerging Markets and New Economy”
YORUMLAR
ANKET
-
Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
-
Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
-
2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
-
Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
-
Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
-
Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
-
Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
-
En İyi 5 Tıbbi Robot
-
Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
-
Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
-
Senplus Pano Sistem Tanıtımı I Webinar
-
Nasıl Dönüşür | Rüzgar Enerjisi
-
Nasıl Dönüşür | Hava Kalitesi İndeksi
-
Nasıl Dönüşür | Sorumlu Üretim ve Tüketim
-
Webinar I Sigma Elektrik'ten Yeni ve Yenilikçi Ürün Portföyü Tanıtım Webinarı
-
Nasıl Dönüşür | Eko Etiket
-
Nasıl Dönüşür | Uzaktan Erişim
-
Nasıl Dönüşür | Paris Anlaşması
-
Temel Elektrik Testlerinde Sık Yapılan Hatalar ve Doğru Uygulamalar Nelerdir?
-
Advantech ile Akıllı Bağlantı Altyapıları, IT ve OT Entegrasyonunu Hızlandırıyor
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.