Araştırmacılar bu yeni batarya sistemini, güneş ışığı veya belirli spektrumlardaki yapay ışık kaynakları tarafından tetiklenebilen foto-reaktif bir katman üzerine inşa etti. Elde edilen sonuçlar, bu yeniliğin gelecekte taşınabilir cihazlardan uzay teknolojilerine kadar pek çok alanda kullanılabileceğini gösteriyor.
 

Bu yeni konseptin kalbinde, bataryanın elektrot yapısına entegre edilmiş organik yarı iletken tabanlı ışığa duyarlı bir katman bulunuyor. Bu katman, ışığa maruz kaldığında fazladan bir enerji tepkisi oluşturarak iyon taşınımını hızlandırıyor, böylece batarya hem daha hızlı şarj oluyor hem de daha yüksek enerji yoğunluğuna ulaşabiliyor.

Klasik lityum-iyon bataryalarda bu tür bir uyarım mekanizması bulunmadığından, bu özellik bu sistemi geleneksel teknolojilerden ayıran temel farklardan biri olarak öne çıkıyor.



 

Araştırma sırasında geliştirilen prototip bataryalarla yapılan testlerde:

► Enerji kapasitesinde %30’a varan artış
► Daha düşük iç direnç
► Yüksek ışık altında verim artışı
► Termal stabilitede iyileşme
► Elektrotlarda yıpranma oranının azalması

gibi sonuçlar elde edildi. Bu, hem enerji depolama sürecinde verim kayıplarının azaltılmasını hem de batarya ömrünün uzatılmasını sağlıyor.

Ayrıca ışık etkisiyle iyon mobilitesinin artması, düşük sıcaklıklarda bile bataryanın yüksek performans göstermesine katkı sunuyor. Bu özellik, özellikle yüksek irtifa, uzay ve askeri uygulamalarda kritik önem taşıyor.
 

►İlginizi Çekebilir: Beton Köprülerin Güvenliği Yapay Zeka ile Analiz Ediliyor

Uygulama Alanları: Giyilebilir Elektroniklerden Uzay Mühendisliğine


Bu teknoloji aşağıdaki alanlarda devrim yaratabilir:

► Giyilebilir Teknolojiler: Akıllı saatler, medikal sensörler, biyometrik takip cihazları
► İnsansız Hava Araçları (İHA): Güneşle şarj olan, daha uzun görev süreli sistemler
► Uydular ve Uzay Sistemleri: Güneş ışığı alan ortamlarda otomatik enerji toparlama
► Savunma ve Güvenlik Sistemleri: Dayanıklı, hızlı şarj olabilen ve kompakt enerji birimleri
 

Bu yeni batarya yapısı, daha az ağır metal içeriği barındırması ve düşük enerji tüketimiyle üretilmesi sayesinde çevre dostu bir profil çiziyor. Ayrıca, fotonlara dayalı enerji tepkimesi sayesinde yenilenebilir kaynaklarla daha uyumlu çalışabiliyor.

Bataryanın çevrimsel ömrü (cycle life) konvansiyonel modellere kıyasla daha yüksek olduğundan, atık batarya miktarını da ciddi ölçüde azaltabileceği öngörülüyor.





Araştırma Ekibinden Açıklama

Çalışmanın başyazarı Prof. Dr. Hui Fang, bataryaların sadece depolayan değil aynı zamanda çevreden enerji toplayan bir yapıya bürünmesinin, gelecekteki mobil cihaz mimarileri için çığır açıcı olduğunu belirtiyor. Prof. Fang şu ifadeleri kullandı:

“Işığın sadece dışsal bir enerji kaynağı değil, bataryanın iç yapısına entegre bir uyarıcı olarak kullanılabildiği bu model, enerji teknolojilerinin evriminde önemli bir adımdır.”


Kaynakça:

► ScienceDaily. “Light-Activated Battery Concept Could Power Lighter, More Efficient Devices.”
https://www.sciencedaily.com/releases/2025/05/250521124807.htm