GSL Mühendislik 35. Yıl Röportajı |
Ümit ÖZDEMİR | Özel Röportaj
Endüstriyel iletişim ve otomasyon sektöründe 35 yılı geride bırakan GSL Mühendislik, Türkiye’nin dört bir yanında çok çeşitli projelere katkı vermeye devam ediyor. Ankara ve İstanbul ofisleri ile sektöre hizmet sunan GSL Mühendislik, sertifikalı uzman mühendislerden oluşan bir ekibe sahip. GSL’nin başarıyla geride bıraktığı 35 yılı ve gelecek planlarını Genel Müdür Ümit Özdemir’le değerlendirdik.
11.05.2023 tarihli yazı 3815 kez okunmuştur.
Endüstriyel iletişim ve otomasyon sektöründe rekabet oldukça yoğun. GSL, bu rekabet ortamında nasıl bir fark yaratıyor?
Müşteri memnuniyeti için kaliteli ürün ve hizmet sunmayı, sürekli kendimizi geliştirmeyi hedeflediğimiz için, uygun fiyatlı olması adına hiçbir zaman kalitesi düşük, işlevsiz ürün tedarik etmiyoruz. Sıradan ürünlerle ucuz olsun diye pazara girmiyoruz, sunduğumuz donanımların işlevselliğine çok önem veriyoruz.
Bu ilkemiz, endüstriyel iletişim ve otomasyon sektöründe “GSL bu markayı getiriyorsa, iyi ürünleri vardır” anlayışını da beraberinde getiriyor. Bu bağlamda çoğu üretici iş ortağımız GSL’yi kendi araştırmalarıyla buldu, bizimle iletişime geçtiler. Sunduğumuz çözümlerin arkasında durduğumuz için, iyi markaların da Türkiye’deki iş ortakları olarak bizi tercih ettiklerini düşünüyorum. Bunda son dönemlerde genişlettiğimiz pazarlama ekibimizin çalışmalarının da payı var. Sonuç olarak, her zaman yalnızca yapabileceklerimizin arkasında durduğumuz, yapabileceğimiz şeyleri de iyi aktardığımız için fark yaratıyoruz. Kolayca kopyalanamayacak ürün ve alanları tercih ediyoruz.
GSL Mühendislik, 35 yıllık bir tecrübeye sahip. Bu süreçte şirketinizi başarıya götüren en önemli unsurlar neler oldu? GSL bugünlere nasıl geldi?
Benim için en önemlisi, 35 yıl boyunca müşterimize her zaman açık ve dürüst olmaktı. Müşterimize her zaman arkasında durabileceğimiz sözler verdik. Müşteride güven yaratmak oldukça uzun bir süreçtir, fakat kaybetmek çok kolaydır. Biz de bu durumun farkında olarak hareket ettik.
İkincisi, sektördeki gelişmeleri düzenli olarak takip etmemizdi. Bu şirket, daha cep telefonunun bile olmadığı bir dönemde kuruldu. Teknolojik gelişmeleri öngörmeye çalıştık, yeni çıkan teknoloji ve ürünleri takip ettik. Gerektiğinde yön değiştirmesini bildik, olmayacağını gördüğümüz bir yolda ısrar etmedik. Gelişmelere hızlı ayak uydurabilmek ve işinde yeni kapılar açmak önemlidir. Bizi de başarıya götüren, kendimizi buna uygun şekilde düzenli olarak geliştirmek oldu.
35 yılda teknolojide çok büyük değişiklikler oldu. GSL bu değişimlerden nasıl etkilendi?
Sektöre ilk girdiğimiz dönemdeki teknoloji, şu ankinden oldukça farklı. Dolayısıyla pazar ihtiyaçlarını düzenli olarak gözlemleyip en güncel teknoloji nedir, yeni ihtiyaçlar, yeni talepler nedir soruları üzerinde durduk. Bu bizi farklı markalara, farklı ürünlere yönlendirdi. Yeni ihtiyaçlara cevap verebilen doğru markalarla işbirliği yapmamız, pek çok büyük firmayla çalışma imkanı bulmamızı, büyümeyi de hızlandırmamızı sağladı.
Örneğin 20 yıl kadar önce bilgisayarlarda ek hafıza kartlarına ihtiyaç duyuluyordu. Yazılımlar geliştikçe server hafızaları yetmemeye başlamıştı. Bu dönemde ihtiyaçlara paralel olarak biz de Transcend firmasının distribütörlüğünü yaptık, hafıza kartları tedarik ettik. Daha sonra teknoloji gelişti, bilgisayarlar yüksek bellekli hafıza kartlarıyla gelmeye başlayınca bu çözümlere ihtiyaç ortadan kalktı. Bulut platformlarının gelişmesiyle ise artık veriler lokalde dahi tutulmamaya başlandı. İhtiyaçlar değişme sinyali verince biz de yolumuza yeni arayışlar ve farklı markalarla devam ettik.
Müşterileri dinlemek de çok önemli. Zamanında bir müşterimizin ihtiyacına cevap verebilecek çözümleri araştırırken Tiandy markasıyla bağlantı kurduk. PoE kameraların olmadığı, analog kameraların kullanıldığı bir dönemdi, bu kameralardan analog veri alışverişine ihtiyaç duyuluyordu. Maliyet etkin bir çözüme ulaşınca, pazarın ihtiyacını da görerek bu alana girmeye karar verdik. IP kameralara geçişe kadar bu alanda da çok fazla iş yaptık.
Dolayısıyla endüstriyel iletişim ve otomasyon sektöründe kalıcı olabilmek için, sektöre paralel hareket edebilecek yapıda olmanın ve sektörün devamlı nabzını tutmanın son derece önemli olduğunu bizzat gördük 35 yıl boyunca.
GSL, pek çok müşterisiyle uzun soluklu bir çözüm ortaklığı sürdürüyor. Bu kadar çok sayıda, uzun soluklu müşteriler kazanmayı nasıl başardınız?
Her alanda olduğu gibi, endüstriyel iletişim ve otomasyon sektöründe de müşteri ilişkileri aynı temellere dayanıyor. Bu işin temelinde insan ilişkileri var diye düşünüyorum. Önemli olan bir telefon ettiklerinde gerekli desteği alacaklarını hissettirmek. Müşterilerimize memnuniyetleri için gerekli desteği vereceğimizi, onları ortada bırakmayacağımızı hep hissettirdik. Her zaman dürüstlüğü ön planda tuttuk.
Müşterilerin işlerini, hayatlarını kolaylaştırdıkça onların da bir sonraki sefer tekrar düşünmelerine gerek kalmıyor, tekrar seninle çalışmak istiyorlar.
Yalnızca bu sektörü değil, tüm şirketleri olumsuz etkileyen dönemler de yaşandı bu 35 yılda. Pandemi, krizler, felaketler… Bu gibi dönemlerde şirketin devamlılığı için nasıl bir tutum benimsediniz?
Böyle dönemlerde o günün şartlarını iyi değerlendirmek, riskleri azaltarak hareket etmek gerekiyor. Kriz durumlarında müşterilerimizle olan güven ilişkisinden ödün vermedik. Biz buradayız, aynı kalitede işimizi sürdürüyoruz mesajını hissettirdik. Bilişim sektörünü kırıp geçiren 2001 krizinde bizi ayakta tutan unsurlardan birinin üretici iş ortaklarımıza verdiğimiz güven olduğunu söyleyebilirim.
Buna ek olarak kriz durumlarında sektörü yakından takip etmenin ve yeni teknolojilere adapte olmanın da yararını gördük. Ekonomik olarak sıkıntılı olan bir başka dönemde, halen distribütörlüğünü ödüllerle sürdürdüğümüz Moxa’nın sunduğu seri kartlar sayesinde güzel işler yapma fırsatımız oldu. Artık seri haberleşme teknolojisi yavaş yavaş geçerliliğini yitiriyor, ancak en çok kullanıldığı dönemde erken keşfettiğimiz bu marka, bu teknolojide lider konuma geldi.
► İlginizi Çekebilir: Raylı Sistemlerde IRIS ve EN50155 Neden Önemlidir?
GSL için kurum kültüründe ne gibi değerler öndedir? GSL’de bu değerler nasıl korunuyor?
Biz insan odaklı bir şirketiz. İşimizi büyütebilmenin, işini severek yapan insanlarla mümkün olduğunu biliyoruz. İnsanların ihtiyacını göz önünde bulunduruyoruz, insana yatırım yapıyoruz. Çalışanlarımızı belli bir yaşam standardında tutmayı önemsiyoruz. Bir insanın sabah kalkınca mutlu bir şekilde buraya gelmesi bizim için çok önemli. Karşımızda mutlu insanlar görmek istiyoruz.
Günümüzde de girişimci olmak isteyen pek çok genç mevcut. Bir şirket sahibi olarak, yeni girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir?
Yeni girişimciler, ancak kendilerine güvenerek başarılı olabilirler. Kendine güvenirsen risk alabilirsin. Riski göze alamıyorsan girişimci olamazsın. Bulunduğumuz endüstriyel iletişim ve otomasyon gibi dinamik sektörlerde çok hızlı düşüş ve yükselişler yaşanabiliyor. Bu değişimlerde kendine inanmak, bir tarafta başarısız olursan başka tarafta başarılı olabileceğine güvenmek gerekiyor. Başarıyı yalnızca para odaklı değerlendirmemek lazım.
Bu kendine güven ve başarıya inanmak, biraz da vizyon gerektiriyor. Vizyonu geniş tutmak, eğitimle yakından ilişkili. ODTÜ gibi üniversitelerin öğrencilerine kazandırdığı en önemli şeylerden birinin vizyon olduğunu düşünüyorum.
İkincisi, bu çağda en önemli şey bilgi ve zaman. Bu ikisini doğru şekilde kullanabiliyorsan ve iyi ilişkiler kurabiliyorsan iyi bir girişimci olabilirsin.
GSL’nin 40. yılına giden yolda, sıradaki hedefleriniz nelerdir?
Bu zamana kadar limited şirket olarak çalışmalarımızı sürdürdük. Artık yolumuza anonim şirket olarak devam edeceğiz. Önümüzdeki bir iki ayda bu süreci tamamlamış olacağız. Kişisel hedefim ise yönetimi ikinci nesle devretmek olacak. Bu açıdan oldukça şanslıyım, ikinci nesil şimdiden aktif olarak çalışıyor, şirkette önemli sorumluluklar üstleniyorlar.
Buna ek olarak üretim de dahil farklı iş modelleri ve iş kollarından ilerlemek niyetindeyiz. Bir şirketler grubu oluşturmayı hedefliyoruz. Endüstriyel iletişim ve otomasyon sektöründe GSL’nin hala ulaşılmayı bekleyen büyük potansiyeli olduğunu düşünüyorum.
Önümüzdeki yıllarda da yaşadığımız ülke koşullarının değişkenliğine hazırlıklı olmaya çalışmamız gerekecek. Ne yazık ki koşullar hiçbir zaman stabil olamıyor, fakat bu ülkenin yeni teknolojiler ve bilişim sektörü açısından çok ciddi bir potansiyeli olduğunu da görüyorum.
YORUMLAR
ANKET
- Dünyanın En Görkemli 10 Güneş Tarlası
- Dünyanın En Büyük 10 Makinesi
- 2020’nin En İyi 10 Kişisel Robotu
- Programlamaya Erken Yaşta Başlayan 7 Ünlü Bilgisayar Programcısı
- Üretimin Geleceğinde Etkili Olacak 10 Beceri
- Olağan Üstü Tasarıma Sahip 5 Köprü
- Dünyanın En İyi Bilim ve Teknoloji Müzeleri
- En İyi 5 Tıbbi Robot
- Dünyanın En Zengin 10 Mühendisi
- Üretim için 6 Fabrikasyon İşlemi
- Enerji Yönetiminde Ölçümün Rolü: Verimliliğe Giden Yol
- HVAC Sistemlerinde Kullanılan EC Fan, Sürücü ve EC+ Fan Teknolojisi
- Su İşleme, Dağıtım ve Atık Su Yönetim Tesislerinde Sürücü Kullanımı
- Röle ve Trafo Merkezi Testlerinin Temelleri | Webinar
- Chint Elektrik Temel DIN Ray Ürünleri Tanıtımı
- Sigma Termik Manyetik Şalterler ile Elektrik Devrelerinde Koruma
- Elektrik Panoları ve Üretim Teknikleri
- Teknik Servis | Megger Türkiye
- Güneş Enerji Santrallerinde Yıldırımdan Korunma ve Topraklama
- Megger Türkiye Ofisi
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.