elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Elektromanyetik Girişim
(EMI) ve Uyumluluk (EMC) Nedir? |
ElektrikPort Akademi

Elektrik ve elektronik mühendisliğinde kullanılan önemli kavramlardan biri olan elektromanyetik girişim ve uyumluluk, özellikle devre tasarımı olmak üzere birçok alanda karşımıza çıkıyor. EMI ve EMC olarak kısaltılan bu kavramlar üzerinde yapılan çeşitli testler de mevcut. Peki EMI ve EMC nedir? Ne gibi etkileri vardır? Detaylar yazımızda.



A- A+
12.08.2015 tarihli yazı 113728 kez okunmuştur.

Elektromanyetik Uyumluluk ve Girişim'in Tarihçesi 


İlk olarak Marconi'nin deneyleri ile 1800'lü yılların sonlarında oluşan manyetik uyumluluk ve manyetik girişim kavramları, 1900'lerin başına gelindiğinde kablo yardımı ile atlantik ötesi iletişim teknolojisinin önünü açtı. 1920'lerde ise konu hakkında ilk teknik makaleler yazılmaya başlandı ve 1930'lu yıllarda motorlar, demiryolları gibi sistem ve cihazlarda radyo frekansları önemli bir sorun haline gelmeye başladı. 

2. Dünya Savaşı sırasında, EMI, büyük sorun haline geldi. 1950’lerde transistör'ün, 1960’larda tümleşik devrelerin, 1970’lerde mikroişlemcilerin bulunuşu ve hızlı gelişimi sorunu daha da ön plana çıkardı. Frekans planlaması gereği oluştu. Sayısal işaretleme ve tümleşik devre teknolojileri meseleyi daha da büyüttü. 1979 yılında Amerika'da FCC kuruldu ve bu mesele hakkında çeşitli standartlar yayınladı. Ayrıca EMI - EMC testleri oluşturuldu. 

 

Elektromanyetik Girişim (EMI) Nedir?


Elektromanyetik girişim, elektrik ve elektronik cihazların performasında azalmalara, bozulmalara veya hatalı işlemesine yol açan radyo frekanslarında doğal veya insan kaynaklı her türlü bozucu etki veya işaret olarak tanımlanabilir.

Günlük hayattan elektromanyetik girişim örnekleri vermek gerekirse; radyo dinlerken polis telsizlerinin araya girmesi, cep telefonlarının araç ABS sistemlerini etkilemesi, baskı devrelerde sızıntı, cep telefonu ile konuşurken bilgisayarda gürültü oluşması gibi örnekler listelenebilir. 



Bir cihazın elektromanyetik uyumlu olarak kabul görülmesi için 3 şart vardır: 

 Kendi içinde girişime yol açmamak (öz uyumluluk). 
 Diğer cihazlara girişimde bulunmamak.
 Diğer cihazlardan kaynaklanan girişime karşı bağışıklı olmak. 
 


Şekil 2: Test Cihazında Elektromanyetik Girişim Portları

 
Elektromanyetik girişim, cihazın etkilendiği elektromanyetik ortamın bir sonucu olarak gözlenir. Belirli bir bölgede meydana gelen tüm elektromanyetiksel olaylar, o bölgenin elektromanyetik ortamını oluştururlar. Oluşan bu elektromanyetik ortamın başlıca etkileri de EMI ve EMC olarak söylenebilir.  Elektromanyetik çevreyi ise karakterize etmek istersek, 2 unsur karşımıza çıkar: 

 Frekans / Zaman 
 Genlik ( Elektromanyetik enerjinin şiddeti veya gerilim-akım cinsinden değeri vb.) 
 

Şekil 3: Elektromanyetik Spektrum

 
Elektromanyetik girişimi oluşturan başlıca sebepler; kalitesiz kablolar, baskı devre elemanları, bağlantı noktalarındaki sızıntılar, dirençler, kondansatörler, indüktörler, eleman değişikliği, elektromekanik cihazlar, sayısal devre elemanları, mekanik anahtarlar şeklinde bir liste yapılabilir. 
 
 

Elektromanyetik Girişim İçin Alınabilecek Önlemler Nelerdir? 


EMI durumuna karşı alınabilecek ilk önlem topraklama olabilir. Topraklamanın amacı elektromanyetik girişime yol açabilecek radyo frekansı gerilimlerinin oluşumunu azaltmaktır. 

Alınabilecek ikinci önlem ise ekranlamadır. Ekranlama belirli bir bölgeyi dış elektromanyetik ortamdan izole etmek veya iç elektromanyetik ortamın dışarıya sızmasını engellemek amacıyla yapılır. 

 

Bir diğer önlem ise bağlama yöntemidir. Bağ; iki iletken arasındaki elektriksel bağlantı olarak kabul edilirse, referans noktasının cihazın her noktasında aynı seviyede olması sayesinde elektromanyetik girişimi en aza indirgeme amaçlı olarak bağlama yöntemi kullanılır. Bu durum da bağlantıların mükemmel olmasına yani düşük empedanslı bir devre tasarlanmasına bağlıdır. 


Alınabilecek bir başka önlem, filtrelemedir. Filtreler, iletkenler üzerinden yayılan elektromanyetik girişimi engellemek amacıyla tasarlanabilirler. Bu doğrultuda her devreye özel bir filtre devresi de tasarlanabilir
 

Şekil 4: Filtre Devresi Örneği

 
Alınabilecek son önlem ise kablolamadır. Kablo, elektromanyetik enerjiye ulaşacağı yüke kadar kılavuzluk eder. Sistemin en uzun parçalarını oluştururlar ve bundan dolayı EMI gürültüsünün ortamdan alınıp verilmesinde etkin birer anten görevini üstlenirler. 

 

Elektromanyetik Uyumluluk (EMC) Nedir? 


Elektromanyetik uyumluluk, elektromanyetik enerjinin yaratılması, iletilmesi ve alınması durumlarında sağlanan ve elektromanyetik açıdan bir girişim oluşturmayacak her türlü etki olarak tanımlanabilir. 

Oluşan standartlar sonucunda bir elektronik ürünün pazarlanabilmesi açısından elektromanyetik uyumluluk çok önemli bir kriter haline gelmiştir. Eğer bir ürün herhangi bir ülkenin elektromanyetik uyumluluk koşullarını sağlamıyorsa, ürün o ülkede satılamaz.
 


Şekil 5: Testlerden Geçen Ürünlerin Kutusuna "CE" sembolü yapıştırılır

 

Teknolojinin gelişimi sonucunda, elektronik cihaz veya sistem tasarımında elektromanyetik uyumluluk, diğer geleneksel tasarım kriterleri kadar önemli bir tasarım kriteri haline gelmiştir.

1996 yılından itibaren EMC standartları elektronik cihazlar için zorunlu hale getirilmiştir. Bu yüzden ürünlerini satmak isteyen üreticilerin çeşitli testlerden geçen cihazlarına "CE" işaretini koymaları gerekmektedir. 

 

EMI ve EMC Doğrulama Testleri 


Elektromanyetik uyumluluk ve girişim konusunda hem cihaz seviyesinde hem de platform ve sistem seviyesinde çeşitli testler mevcut. Bu testlerde kullanılan ölçütler de EMI - EMC Standartları olarak belirlenmişlerdir. Bu standartlar ürünün elektromanyetik olarak kalitesini belirleyen başlıca unsurlardır. Standartlarda iki önemli unsur yer alır: 

 Test sınır değerleri.
 Test yöntemleri.
 
Askeri cihazlar için ayrı standartlar mevcut iken ticari cihazlar için de ayrı standartlar mevcuttur. EMI - EMC testinin iki yönü vardır: 

 Emisyon 
 Alınganlık ( Bağışıklık ) 
 

Şekil 6: Testlerin Ana Temelleri 

 
Emisyon testleri de 2 farklı yol ile yapılır. İlk olarak iletkenlik yoluyla yapılan emisyon testlerinde cihazın veya sistemin akım ve gerilim parametreleri ölçülür. Bu parametreler ölçülürken de akım probu ile akım, LISN ( Line Impedance Stabilization Network - Hat Empedansı Sabitleyici Şebeke ) ile de gerilim ölçülür. 
 

Şekil 7: Kapağı Çıkarılmış LISN Cihazı



► İlginizi Çekebilir: Elektromanyetik Sistemlerde Modülasyon Gereksinimi
 
Işıma yoluyla emisyon testlerinde ise elektrik alan ve manyetik alan ölçülür. Ölçüm yöntemi olarak da elektrik alan antenleri veya halka antenler kullanılır. Bikonik antenler ( 30 - 300 MHz), Log - periyodik antenler ( 300 - 200 MHz) veya Huni antenler ( 2.000 - 18.000 MHz) de kullanılabilir. 


EMI Alıcı kullanarak da tüm bu ölçümler çok daha kolay bir şekilde gerçekleştirilebilir. Bunun yanı sıra elektrik alan probu kullanarak da yüksek alanların ölçümü de sağlanabiliyor. 

Tüm bu testlerde kullanılan 4 farklı test ortamı bulunmakta: 


 Ekranlı Oda
► Yarı Yansımasız Oda
 Tam Yansımasız Oda 
 Açık Saha Test Alanı 
 

Şekil 8: Tübitak EMI - EMC Açık Saha Test Alanı


► İlginizi Çekebilir: Nikola Tesla'nın Elektromanyetik Motor Patenti 
 
Ekranlı oda, dış elektromanyetik ortamdan yalıtılmış bir alandır. Faraday kafesi bunun en büyük ve ilk örneğidir. Yansımasız oda ise duvarlarında elektromanyetik dalgayı soğurucu malzeme bulunan alandır. 
 


Kaynak: 

► Tübitak Uluslararası Metroloji Enstitüsü 
► Shunt Technologies 
► Elektrik Mühendisleri Odası 

Hızır İlyas Seçen Hızır İlyas Seçen Yazar Hakkında Tüm yazıları Mesaj gönder Yazdır



Aktif etkinlik bulunmamaktadır.
ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar