elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Viko Ar-Ge Direktörü |
Sn. Oktay NAK

"İyi bir Ar-Ge'ci farklı bakmasını bilmeli, denemekten ve hata yapmaktan korkmamalı, içsel motivasyonunu ve yaratıcılığını sürekli canlı tutmayı başarmalıdır" diyen VİKO Elektronik Arge Müdürü Sn. Oktay Nak bizlerle tecrübe ve birikimlerini paylaştı.



A- A+
22.11.2010 tarihli yazı 10596 kez okunmuştur.

VİKO hakkında bilgi verir misiniz?

VİKO, İstanbul Sancaktepe'de 50.000 m2 kapalı alana sahip, Türkiye'nin sektöründeki en büyüğü olarak tanımlanan endüstriyel tesislerinde elektrik enerjisinin aktarılması, kullanılması ve daha kolay sunumu amacıyla çözümler üretmektedir



VİKO'nun ürün gamı içerisinde elektrik anahtar ve prizleri, grup prizler, sigorta kutuları, aksesuarlar, koruma ve kumanda amaçlı otomatik sigortalardan açık tip kesicilere, kontaktörlerden motor koruma şalterlerine, enerji yönetimi ve ölçme alanında ise monofaze, trifaze ve kombi elektronik sayaçları yer almaktadır. VİKO, Türkiye pazarlarında liderliğini korurken, satışlarının yüzde 50'sini 66 ülkeye ihraç ederek, dünya pazarlarında da başarıyla ülkemizi temsil etmekte olup, pek çok yeni ürün piyasaya sunmak için, AR-GE, tasarım ve markalaşma yatırımlarını hızla sürdürmektedir.



Thea marka anahtar serilerinde dünyada ilk kez LED teknolojisi ile anahtarı buluşturarak dünyada bir ilki buluşturup, birçok farklı kuruluş tarafından ödül almıştır. 'Türkiye'nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' içerisinde 366. sırada yer alan VİKO, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi belgeleri ve TUSİAD-KALDER Ulusal Kalite Başarı Ödülü sahibidir. Sektöründe "Turquality" marka destek programı kapsamına alınan ilk kuruluştur.



Günümüzde AR-GE faaliyetlerinin öneminden bahseder misiniz?

Ticaretin globalleşmesi, Uzakdoğulu firmaların düşük fiyatlı ürünleri dünya pazarlarına sunmaları, küresel kriz vb. nedenlerden dolayı şirketlerin karlılıkları giderek aşağı düşmektedir. Bu nedenle şirketler karlılıklarını korumak için; uygun maliyetli ürün tasarlamalı, daha çok ürün satmalı, tüketicilerin daha fazla para ödemeyi kabul edebileceği inovatif ürünleri pazara sunmalı ve en önemlisi marka olmayı başarmalı, tüm bunları yaparken de rakipleri ile mücadele içinde olmalıdır. Çünkü tüketiciler artık ihtiyaç için değil deneyim için para ödeme eğilimindedir.



Pazara sürekli yeni ürün sunma eğilimi (zorunluluk demek daha doğru olabilir) ürün ömürlerini son derece kısaltmış, hatta birçok sektörde bir yılın da altına inmiştir. Günlük hayatımıza baktığımızda; otomobiller, cep telefonları, elektronik ürünler, kozmetik, tekstil vb. birçok sektörde değişimin hızını çok kolay görebiliyoruz. Bu hıza ayak uydurmak, sürekli innovatif ürün tasarlayıp pazara sunmak firmaların güçlü Ar-Ge alt yapıları ile mümkün olmaktadır. Ar-Ge alt yapısı yetersiz olan firmalar bu değişim ve hız karşısında yok olmaya mahkumdurlar. Bu nedenle Ar-Ge, bir şirketin beynidir, hep daha farklı olanı düşünmeli ve hayatta kalmayı başarmalıdır. 



Ar-Ge'ye yaptığınız yatırımlardan ve çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Hemen hemen tüm sektörlerde üretim uzak doğulu üreticilerin eline geçmesine karşın elektrik sektöründe güçlü firmalar Avrupa'lı firmalardır. Önümüzdeki dönemde; Uzakdoğu'lu firmalarla fiyat, Avrupa'lı firmalarla yenilik konusunda rekabet, giderek artmaya devam edecektir. Firmamız bu nedenle Ar-Ge yatırımlarına ağırlık vermekte ve Ar-Ge kadrosunu sürekli güçlendirmektedir. 5746 sayılı yasa ile tanımlanan 'Ar-Ge' merkezi olmak (Minimum 50 kişilik Ar-Ge kadrosu) hedeflerimiz arasında olup bu kapsamında personel, cihaz ve ekipman yatırımları ile Ar-Ge bölümümüz büyümeye devam etmektedir. 



Şirketimizde elektronik ve mekanik olmak üzere iki farklı Ar-Ge birimi bulunmaktadır. Yöneticiliğini yaptığım elektronik Ar-Ge biriminin faaliyetlerinden bahsedecek olursak; elektronik anahtarlar, ev otomasyonu ve elektronik sayaçlar olmak üzere üç farklı alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şirketimizin ana faaliyet alanı olarak elektrik anahtarları grubunda tüketiciye yeni deneyimler yaşatacak elektronik anahtarlarla farklılaşmaya çalışıyoruz. Bu anlamda TÜBİTAK tarafından desteklenen ve 2010 yılında pazara sunmaya başladığımız Novella S serisi (Kapasitif anahtar ürün ailesi) müşterilerimiz tarafından oldukça beğenilerek anahtara farklı bir bakış açısını getirmiştir. Önümüzdeki dönemlerde bu farklılık tasarımı devam eden yeni ürünlerimizle daha çok hissedilecektir.



Viko endüstriyel tesislerde alt yapısını kurduğumuz elektrik sayaç bölümü ile 2010 yılında Türkiye pazarına sunmaya başladığımız yeni nesil monofaze ve trifaze elektronik elektrik sayaçlarımız şimdiden pazarda adından söz ettirmeye başlarken, Dünya pazarlarından da talepler gelmeye başladı.



Ev ve bina otomasyonu alanında KNX uyumlu ev ve bina otomasyonu projemizi 2010 yılı ilk yarısında tamamladık. Türkiye'nin KNX standardında ilk yerli tasarımı olan bu ürün serisi, THEA IQ ürün serisi olarak pazarda yerini aldı. Bina otomasyonu alanında ürün serimizi genişletme adına Ar-Ge çalışmalarımız devam etmektedir.



Elektrik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Küresel ısınma ve enerji kaynaklarının tükenmesi, günümüzün en önemli problemleri ve sektörümüzü de ciddi şekilde etkiliyor. 'Enerjiyi daha verimli kullanarak karbondioksit salınımını aşağı çekmek ve küresel ısınmaya engel olmak', son yıllarda gerçekleştirilen uluslararası fuarlarda da sektörümüzle ilgili firmaların üzerinde durduğu en önemli konu olarak ön plana çıkıyor. Bunun yanı sıra Petrol ve Doğalgaz gibi kaynakların 40–60 yıl arası sınırlı ömürlerinin kalması, elektrik enerjisini daha önemli hale getirerek yenilebilir enerji kaynaklarının önemini giderek arttırıyor. Enerji verimliliği o kadar önemli hale geldi ki artık ülkeler çok radikal kararlar alabiliyor. Bir asırdan fazla kullanılan Edison ampülleri (Akkor flamanlı ampüller) Avrupa'da yasaklandı ve yerini LED'li ve tasarruflu ampüller almaya başladı. Bu örnek, ülkelerin bu konuya önem verdiğini ve çok radikal kararlar alabileceğini gösteriyor. Kısa bir süre sonra elektrikli araçlar, güneş enerjisi uygulamaları, rüzgâr enerjisi çözümleri ve led uygulamaları daha derinlemesine hayatımızdaki yerini alacaklardır.



Bu gelişmeler önce elektrik enerjisi üretimini, sonra kullanımını ve takibini önemli bir hale getirecektir. Akıllı şebekeleri daha çok duymaya başlayacağız. Elektrik üzerinden yapılan ticaret artarak elektrik sektörü daha da büyüyecektir. Tüm bunlar elektrik mühendisleri için ciddi gelişmeler çünkü beraberinde yeni ve ciddi iş olanakları yaratacaktır.



ARGE çalışanlarını seçerken hangi kriterlere dikkat edersiniz?

Sektörümüzde ARGE çalışmaları birçok farklı disiplinden oluşmaktadır. Elektrik, mekanik, elektronik, yazılım, gömülü yazılım, malzeme, endüstriyel tasarım vb. birçok farklı disiplin bir araya getirilerek yeni bir ürün ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle ekip üyelerini seçerken bu tip farklı disiplinler arası uygulamalarda diğer ekip üyeleri ile uyum sağlayacak ve ilişki yönetimi güçlü kişiler olmasına dikkat ediyoruz.



İyi bir Ar-Ge'ci farklı bakmasını bilmeli, denemekten ve hata yapmaktan korkmamalı, içsel motivasyonunu ve yaratıcılığı sürekli canlı tutmayı başarmalıdır. Sadece içinde bulunduğu sektörü değil, farklı sektörler'deki gelişmeleri takip etmeli, bilgi kaldıraçlamayı (farklı alandaki bir yeniliği kendi alanında uygulama) çok kolay yapmalıdır.



ARGE projeleri uzun soluklu projelerdir; bu kapsamda biz de ekip üyelerini seçerken aynı ekipte uzun yıllar yüksek motivasyonla çalışabilecek ve kurumsal bağlılığa önem veren kişiler olmasına özen gösteriyoruz.



Üniversite öğrencilerine tavsiyeleriniz nelerdir?

İş hayatında başarı, insanın sevdiği işi yapması ve yaptığı işe özen göstermesi ile ilgilidir. Lisans eğitiminden sonra önünüze onlarca, belki yüzlerce farklı çalışma alanı çıkacaktır. Ancak hangisinin sevdiğiniz alan olduğunu görebilmek çok kolay değildir. İlk iş seçimi çok önemlidir çünkü ilk tecrübeyi bu ilk işle edinirsiniz ve sonrasında da bu tecrübeden kolay kolay uzaklaşamazsınız, hep aynı alanda kalırsınız. Eğer bu sevmediğiniz bir alansa yakanızı kolay kolay bırakmaz ve başarı da gelmeyebilir. Bu nedenle avantajlı durumda kalmak isteyenler, en azından okul bittiğinde hangi alanda çalışacağına karar vermiş olanlardır. Bunun için benim öğrencilere tavsiyem; stajlarını farklı farklı sektörlerde yapmaları, okurken iş hayatındaki gelişmeleri kısmi de olsa takip etmeleri, bitirme ödevlerini sevdikleri bir konu üzerine yapmaları ve okul bittiği zaman en azından nasıl bir işte çalışmak istediklerini belirlemiş olmalarıdır.



Bunun dışında bir önemli konu da ilişki yönetimidir. İlişki yönetimi artık günümüz iş hayatının olmazsa olmazıdır ve başarıda yüzde seksen etkilidir. Ancak mühendisler genelde analitik ve teknik tarafta fazla kaldıkları için ilişki yönetimi ile ilgili zaman zaman sıkıntı yaşayabilmektedir. İlişki yönetimi üzerine yazılı yüzlerce kitap vardır, başlangıç olarak bu kitapları okumak faydalı olacaktır.


Oktay Nak kimdir? 

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Uydu alıcısı üreten bir firmanın Ar-Ge departmanında araştırma geliştirme mühendisi olarak çalışma hayatına başladıktan sonra elektronik elektrik sayacı üreten bir firmada Kalite Müdürü olarak görev yaptım. 2003 yılında VİKO ailesine katıldım ve şu anda Elektronik Ar-Ge Müdürü olarak görev yapıyorum. 1978 İstanbul doğumluyum, evliyim ve bir oğlum var.


Pervin DEMİRCİ


ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.