Makea Firma Sahibi Hakan Satıcı ile Söyleşi

Bu yazımızda motor sürücü üreticisi olan Makea firması sahibi Hakan Satıcı ile yaptığımız söyleşi ile kendilerini ve firmasını daha yakından tanıdık. Yapmış oldukları çalışmaları sizler için bu yazıda paylaştık.

A- A+

09.03.2015 tarihli yazı 4383 kez okunmuştur.

►Merhaba Hakan Bey.Bize öncelikle kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız?

Tabiki şöyle tanıtayım.Üniversite eğitimimi bilgisayar mühendisliği bölümünü okuyarak Almanya da tamamladım.Almanyada bilgisayar mühendisliğini bitirdikten sonra yine Almanya'da HORSTMAN adlı endüstriyel sürücü üreten bir arge firmasında yıllarca görev aldım.Ancak bazı projeler gerçekleştirmek ve memleket hasretini daha da uzatmamak adına Türkiye'ye dönmeye karar verdim.Şuanda da tüm endüstri sektörünün AC sürücü ihtiyacını karşılayacak çalışmalarının yürütüldüğü bir arge ekibinin başında bulunmaktayım.Firmamız da aktif olduğu süre zarfı boyunca arge çalışmaları yürüten bir firma.Müşterilerimizin istekleri doğrultusunda talep edilen her türlü arge hizmetini Makea olarak bizler veriyoruz.Başarılı bir mühendis kadromuz var ve çalışmalarımızı devam ettirdiğimiz süreçte yüksek çalışma hassasiyetimiz ve müşteri memnuniyeti, ürün kalite politikalarımız doğrultusunda ekip olarak İstanbul Avcılar'da arge hizmetine ihtiyaç duyan tüm müşterilerimize hizmet vermekteyiz.

►Türkiye'de arge çalışmaları ve arge çalışmalarının gelecekteki ilerleyişleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Almanya'daki tecrübelerime dayanarak arge, uzun zaman ölçeklerinde gerçekleştirilebilecek bir iş ve bu uzun zaman ölçeklerinde yüksek maliyetler gerektiren işlerin yanısıra ağırlaşan hayat koşullarına karşıda sıkı sıkıya uyum sağlayabilmekte çok önem arzediyor.Bazı gerçekleştirdiğim arge projelerim Kosgeb tarafından tarafından destekleniyor ve Kosgeb bile bazı şartlarda yetersiz kalabiliyor.Türkiye için arge, üzerindeki hassasiyetin önemi çok bilinmesede Türkiye'nin çok ihtiyacı olan bir şey.Türkiye'nin bu konudaki sorunu ise çok sayıda diplomalı mühendis bulundurması ancak argede gelişmiş ve nitelikli kişi sayısının az olması.Argede eğer tecrübeli elemanınız yoksa siz bazen bildiğinizi de sistematik bir şekilde kolay kolay uygulayamıyorsunuz.Bu anlamda eğitim sistemindeki nitelikli mühendislik kapsamında arge alanında bir iyileştirme olması gerektiğini düşünüyorum.

►Bildiğimiz kadarıyla üretilmesi çok güç olan, dünyada sayılı firmanın üretebildiği, Türkiye'de üreten firmanın da olmadığı yumuşakyolvericiyi ekibinizle ürettiniz.Öncelikle bize yumuşakyolvericinin ne olduğunu ve ülkemiz açısından önemi açıklayabilir misiniz?

Evet, uzun uğraşlarımız sonucu bu zor projenin üstesinden gelmeyi arge ekibimizle başardık.Yumuşak yol verici bir motoru korumada ve sürmede en etkili birinci mutlak şarttır.Adından da anlaşılacağı üzere motora yumuşak kalkış ve iniş sağlar.Motor konusu elektriğin %40'ını harcamaları açısından Türkiye adına çok önemli bir konu.Hal böyleyken yumuşakyolvericilerde aynı öneme sahip.Yumuşakyolvericilerin Türkiye için önemine gelince öncelikle Almanları iyi tanıdıktan sonra bizim kısa vadeye daha düşkün olduğumuzu, uzun vadeye yatırım

yapmadığımızı ve ürün alırken yalnızca fiyata odaklandığımızı daha iyi görmüş oldum.Bu da kendi argesini destekleyici toplum modelinde çok yanlış bir düşünce.Bu sorunuzu da üretimini gerçekleştirdiğimiz CX-10 örneğiyle tamamlayayım.Almanya, yıldız üçgeni terkedeli 15 yıl olmuş .Almanlar neden bu sistemden vazgeçtiler sizce? Ben cevabını söyleyeyim çünkü kendi ana şebekeleri bu sistemle zarar görüyordu.Yani evimize gelen 230v AC sinüs sinyallerini bozuluyordu.Bu sinyalin bozulması bilirsiniz ki tüm elektronik cihazlar için korkunç sonuçlar doğurur.Kaldı ki motorlar için bu bozuk sinyallerle her kalkış yapmak demek sürekli darbe almak ve yanmak demek.Özellikle bu motorlardan dalgıç pompa motorları ülke genelinde sürekli yanmakta ve ülkemiz için bu durum hiç iyi bir durumu ifade etmemektedir.

►Peki Ürettiğiniz CX-10, sadece bir yumuşak yol verici mi yoksa başka fonksiyonlarıda var mı?

Sadece yumuşakyolverici değil, çeşitli korumalara ve fonksiyonlara sahip ancak bu korumaların üzerinde aslında çokça konuşmak gerek ancak ben yüzeysel bir şekilde biraz bahsedeyim.Yumuşak yolvermesinin yanısıra özellikle Türkiye'deki dengesiz şebeke şartlarına duyarlı, yani herhangi bir dengesizlikte asenkron motoru yumuşak bir inişle uyku moduna geçiriyor ve motoru, varolabilecek her türlü şebekesel sorundan koruyor.Yine motorun çalışma anında belirlenen sıcaklıktan yukarı çıktığını görüp yanacağını anlarsa motoru stop durumuna getiriyor onu yanmaktan koruyor.Ekstradan yön koruması mevcut.Eğer motor çalışır haldeyken fazlar içeriden kontrol dışı yer değiştirirse yine motoru yanmaktan koruyor.Yine dalgıç pompa sektörü için bir başka koruma, sıvı seviye koruması.Kuyu da su yetersizliğini sezen CX-10, motorun boş çalışıp yanmasını engelleyerek motoru yine yanmaktan koruyor.Bu özellikle dalgıç pompacılar ya da sondajcılar sıvı seviyesini istedikleri gibi kontrol edebilirler ve pompa takan herkes artık birisine bağımlı olmadan tek bir cihazla motorlarını sürebilirler.

►Konuşmalarınız bana daha başka projelerinizin olduğunu hissettiriyor? Gerçekte de öyle midir?

Evet hislerinizde yanılmadınız, başka projelerimiz de var.Sırada yapmayı istediğimiz projelerden birisi seri iletişim ile ilgili bir proje.Kullanıcının cep telefonundan ya da bilgisayarından çalıştırdığı tüm motorların verimlerini, sıcaklıklarını sürekli izleyebilme ve durum değişiklerine göre motoruna start ya da stop verebileceği bir sistem üzerinde çalışma planımız mevcut.Yine yıldız üçgeni tamamen ortadan kaldıracak başka bir sistem ile ilgili çalışmalarımız var.Yine 11kw'ye kadar olan küçük çaptaki motorlar için ucuz bir fiyatlandırma ile CX-10'un özelliklerini içerecek yeni bir sürücü üretme hayalimiz var.Sürücülerimize ileride güçlü bir fren sistemi ile yenilikler katmayı da planlıyoruz.Önümüzdeki sürece artık daha odaklı bakmamız gerekli.Gerekli alt yapımız ve verilerimiz hazır, iyi bir ekip çalışması ile inşallah projelerimizi başarıyla tamamlayacağız.

►Son olarak arge ile ilgilenen üretici ruhlu öğrenci arkadaşlarımıza neler söylemek istersiniz? Mühendis adayları kendilerini nasıl geliştirmeliler?

Öncelikle öğrenci arkadaşlarıma derslerine saplanıp kalmamalarını öneriyorum.Çünkü maalesef dersler onlara hiç bir zaman mesleklerinde %100 başarıyı getirecek tecrübeyi katmayacak.Kendilerine arge sektöründe bir hedef belirlesinler ve okul dışı çalışmalarla o hedeflerine ulaşmaya çalışsınlar.Mesela çok iyi bir yazılım ve dil sahiplenmelerini gerçekleştirsinler.İlle de öğrenmeleri gereken bir şey söylememi isterseniz de; onlara, hele hele elektronik alanında yoğunlaşan öğrenci arkadaşlarımıza Mikroçip ve programlamaları üzerine yoğunlaşmalarını tavsiye ederim.Çünkü yapamayacakları, üretemeyecekleri hiçbir şey yok onunla.Son olarakta buraya kadar gelip düşüncelerime aracı olduğunuz ve bana bu keyifli sohbeti sağladığınız için size ve tüm elektrikport ailesine teşekkür ederim.