elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Ticaret Ahlakı ve İşinde Başarılı Olmanın Sırları

İşlerimizin yoluna gitmesi için iş etiğine ve ahlakına dikkat ediyor muyuz ? Başarılı olmak istiyoruz peki ama başarmak nelere bağlı biliyor muyuz ? Bu faydalı yazıyı arşivinizden ayırmayınız.



A- A+
28.04.2013 tarihli yazı 85409 kez okunmuştur.
Her çağda olduğu gibi bu çağda da görülüyor ki ticaret kazancın büyük bir kısmını oluşturuyor. Ticaret yapan şirketler bir çok kişiye aynı zamanda ekmek sağlıyor, bir çok yöreye hizmet sağlıyor ve yeni üretimler ve satışlarla insanlar için bir çok katkı sağlıyor. Ticaret riskli işlerin en keyiflisi, en kazançlısıdır. Dünyada 100 lira varsa 90'ı ticarette döner. Ticaretin taşıdığı ehemmiyet, fazla bir izaha hâcet bırakmayacak derecede açıktır. Ancak üzerinde durulması icab eden husus, Ticaret Ahlâkı’dır. Bazı belirli ölçülere göre ticari işletmemizi icra etmeliyiz. Aksi halde elde edilen maîşete, haksız kazanç olan şeylerin karışma ihtimali olur ki, bu da namuslu bir tüccar için felâkettir. Alan ya da satan bir tüccarın riâyet etmesi icab eden bazı hususları arz edecek olursak :

► Aldığı malda bir kusur yoksa o malı tenkîd etmemelidir.
► Mala sürüm sağlayıp iyi satış yapmak için yemin etmemelidir.
► Eğer iki kişi ortaklık yoluyla, beraberce ticaret yapıyorlarsa, birbirlerinin haklarını her zaman için gözetmeliler, birbirlerine asla ihânet etmemelidirler.
 
 
 
Şöyle Kısaca İzah Etmek Gerekirse Eğer :

► Bir işe inanmadan karambole koyuluyor, besmelesiz işe başlıyorsanız.
► Günlük çalışma planı yapmıyorsunuz.
► Acil işler yerine önemsizlerle ilgileniyorsanız.
► İşyerinin temizliğine dikkat etmiyorsanız.
► Aynı anda birden fazla işe sarılıyorsanız.
► Ekip çalışması ve iş aktarmayı bilmiyorsanız.
► Şahsi sıkıntılarınızı işyerinizde de devam ettiriyorsanız.
► Hemen karar veriyor veya hemen reddediyorsanız.
► İşi, iş saatleri dışına, eve ve tatile taşıyorsanız.
► Tavsiye ve yeniliklere karşı çıkıyorsanız.
► Yorgunluğa karşı mola vermiyorsanız.
► Servetinizin şükrünü eda edemiyorsanız.

 
‘İŞİNİZ NE OLURSA OLSUN BAŞINIZ CİDDİ BİÇİMDE DERTTE’ demektir

İŞİNİZDE NASIL MI BAŞARILI OLURSUNUZ ?

ORD. PROF. DR. ALİ FUAT BAŞGİL'DEN TAVSİYELER


NOT : BU SAYFAYI KAYBETMEMEK İÇİN KAYDEDİN.

►  Her zamanı çalışmak için müsait bil. Kendine göre müsait bir vakit bekleme, o hiç gelmez.
► Her yeri çalışmak için müsait bil. Kendine göre müsait yer ararsan, o yeri hiç bulamayabilirsin.
Bir günde ve bir zamanda yapman gereken bir vazifeyi  yarına erteleme. Çünkü her günün işi kendine yeter.
► Bir zamanda yalnız bir konu, bir mesele üzerinde çalış. Bir zamanda birden fazla işe sarılan hiç birisini tam yapamaz.
►Başladığın bir işi bitirmeden başka bir işe başlama. Yarıda kalan iş başlanmamış demektir.
► Bir günün işini bitirdikten sonra ertesi günü ne iş yapacağına karar ver.
►Bir işe başlamadan önce düşün ve çalışman için gereken şeyleri yanında ve elinin altında bulundur. Tâ ki, ikide bir kalem, kağıt aramaya kalkıp da dikkatin dağılmasın.
►Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol, ve dikkat kesil ve bütün ruhi ve bedeni kuvvetinle kendini işe ver, o işe konsantre ol. [İşi kendine düşman bil, sen onu güzel bitirmezsen, o seni kötü şekilde bitirir.]
► Bir işe başlamadan önce, o işi en kısa bir zamanda, en kolay ve en temiz bir surette nasıl yapmak, nasıl öğrenip etüt etmek mümkün olduğunu iyice düşünüp hesapla. [Plansız programsız projesiz işe başlayana ahmak denmez mi? Uzmanlar, Doğru sebebe yapışan, doğru netice alır.
► Çalıştığın bir iş üzerinde herhangi bir güçlüğü yenmeden bir adım bile gerileme. İyi bil ki, yılgınlık maskeli bir tembelliktir. Yine bil ki, çalışma sevgisi, güçlükleri yenmekten doğar ve kuvvetlenir. Güçlüğü yenmekten hasıl olan manevi zevk, eşsiz bir zevktir. Emin ol ki, savaşta zafer ve işte başarı yılmadan sabırla devam edenindir. Sebat önünde güçlükler erir ve imkansız görünenler imkanlı hâle gelir.
►İşinde rastladığın bir güçlüğü önce parçala. Her parçayı birer birer ve sıra ile yenmeye çalış. Bunun için, mesela, bir kitabı en basit elemanlarına, kısım ve konularına ayır. Sıra ile konuyu iyice ve noksansızca anlayıp öğrenmeden öbür konuya geçme. [Aynısını zaten her gün yemek içmek de yapıyorsun. Lokma lokma yiyor, yudum yudum içiyorsun. Bir elma birden yutulur mu? Bunu iş hayatında da uygula.]
►Devamlı ve intizamlı çalış. Her gün aynı saatlerde çalışmaya otur. Çalışmayı uzun aralıklarla kesip terk etme. Hasta ve yorgun değilsen tatiller de bile yavaş ve az da olsa çalış. Tâ ki çalışma alışkanlığın körlenmesin ve tekrar çalışmaya koyulmak için zahmet çekmeyesin.
►Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Fakat dinlenme bahanesi ile, asla boş oturma. Boş oturanın içi, işlemeyen demir gibi, pas tutar. [Akan su pislik tutmaz, durgun su pislik tutar, hastalık yapar.]
►Çok düşün. İyi bil ki, çalışmak mutlaka hareket etmek ve okumak, yazmak demek değildir. Düşünen bir insan, maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyor demektir.
►Verimli çalışmayı sakın iş üzerinde geçirdiğin zamanla ölçüp de, eh bugün şu kadar saat çalıştım, yetişir deme. Çalışmanın neticesine ve öğrendiğine bak. [Faydalı çalışmak, vakti doldurmak değildir, vakti kıymetlendirmektir, yani, dünya ve ahirette faydasını göreceğimiz neticeleri elde etmektir.]
►Fikri çalışmalar için, aynı saatlerde devamlı ve tertipli bir surette, günde iki üç saat bile kâfidir. Meşhur İngiliz filozofu Spencer, muazzam eserlerini, günde iki saat çalışarak yazmıştır. Her sene, bin, bin iki yüz sayfalık eser veren Fransız edibi Emil Zola’ya başarısının sırrını sormuşlar: Her gün yalnızca üç saat çalışır ve yazarım demiş. Büyük filozof İbni Sina, dünyaca meşhur olan (Kitab-üş-şifa) sını, her gün, sabah namazından sonra Bağdat’taki bir caminin büyük kandili altında oturarak, kuşluk vaktine kadar, yani takriben iki saat çalışmak suretiyle vücuda getirmiştir.
►Bir işe, bir derse, bir kitaba başladığın zaman, telaş edip sabırsızlanma. Sakin ve metin ol. Yol al, fakat acele etme. Sindirerek çalış ve öğren.
►İşinde ve dersinde herhangi bir fikri ve noktayı küçümseyerek ihmal edip geçme. Küçük ihmalden, bazen büyük zararlar doğduğunu unutma.
Gece yatağa girince, kendini hesaba çek, o gün ne yaptığına bak, yarın ne yapacağına karar vermeden uyuma.
►Her gün iyi bir eserden sesli olarak beş on sayfa oku. Bu sayede konuşma ve söz söyleme yeteneğin gelişir.
►Rastladığın hikmetli bazı güzel ifadeleri ezberle. Bu sayede hem kelime ve ifade haznen zenginler hem de hafızan kuvvetlenir.
►Çalıştığın bir dersin, bir kitabın konularını bitirdikçe, kitabı kapayıp, okuduğunu ezberden özet halinde not et. Bir dersi, bir kitabı en iyi anlayıp öğrenmenin yolu, yazarak, not tutarak çalışmaktır.
►Bir dersten öğrendiğin, bir kitaptan okuduğun konuları arkadaşlarınla ezberden müzakere et. Bu suretle hem zekan işler ve öğrendiğin sindirilmiş olur, hem hafızan kuvvetlenir; hem de düzgün konuşma ve düşüncelerini açıkça ifade etme alışkanlığı kazanırsın.
►Dikkat et! Sözlerin ve yazıların kısa, açık ve anlamlı olsun.
►Okuduğun bir kitapta rastladığın güzel bir parçayı ve orijinal bir fikri -yerini ve sayfasını işaret ederek- not et. Bu suretle biriktirdiğin notları, bir dosyaya, bir fiş kutusuna sırası ile yerleştir. Bir yazı yazmak veya bir eser yapmak istediğin zaman, bu notlar senin için zengin bir malzeme hazinesi olur.
►Bir konu hakkında bir yazı veya bir eser yazmaya karar verdiğin zaman, önce, bu konu üzerinde yazılmış eserleri oku. Tâ ki, herkesin bildiği şeyleri tekrar edip ömrünü israf etme.
► Fikri çalışmanın herkesin mizacına göre değişen verimli ve kıymetli saatleri vardır. Bu saatler şahıslara göre değişebilir. Sabahın erken saatleri olabilir, kiminde gündüz kiminde gece olabilir. Kendine bak, senin kıymetli saatlerin hangileri ise, bunları hiçbir eğlenceye feda edip kaçırma. Düzen ve alışkanlı hayatın her safhasında gereklidir.
►Sebat et, damlaya damlaya göl olur ve aynı noktaya düşen damlacıklar, zamanla mermeri bile deler.

NOT : BU SAYFAYI KAYBETMEMEK İÇİN KAYDEDİN.
Osman Kemal Dağ Osman Kemal Dağ Yazar Hakkında Tüm yazıları Mesaj gönder Yazdır