elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Geleceğin Türkiye'sinde Yenilenebilir Kaynakların Önemi |
2. Bölüm

Dünya ekonomisi geçtiğimiz son yirmi yılda ağırlığını hızlı bir şekilde gelişmekte olan ülkelere doğru kaydı. Bu ülkelerin nüfus ve insan kaynağının giderek daha ağır basmaya başlamasıyla yeni dünya düzeni artık yavaş yavaş kurulmaya başlandı. Şu sıralar Amerika ve Avrupa borç krizleriyle uğraşa dursun E7 (Çin, Hindistan, Rusya, Meksika, Türkiye, Brezilya, Endonezya) ülkeleri ekonomilerini her geçen zaman biraz daha büyütüyorlar.



A- A+
18.08.2011 tarihli yazı 22883 kez okunmuştur.

 

3. Rüzgar Enerjisi


Türkiye rüzgar potansiyel bakımından zengin bölgeleri olan ülkelerdendir. Ülkemizde yıllık rüzgar hızı 8.5m/s olan ve üzerinde olan bölgelerde en az 5000 MW, 7.0 m/s olan yerlerde ise en az 48.000 MW olduğu tahmin edilmektedir. Toplam etkin yararlanabilecek rüzgar potansiyelinin ise yıllık 12 milyar kWh olduğu düşünülmektedir. Ancak tam doğru rakamlar için tüm Türkiye'ye yayılmış rüzgar ölçüm istasyonları kurulmadır.

Bugün dünyada 8 milyar euro olan rüzgar santrallerinin işlem hacminin 2020 yılına kadar 80 milyar euro ulaşacağı, dünya elektrik tüketiminin ise yüzde 12'sini karşılayacağı düşünülmektedir. Türkiye'de de 2020 yılına kadar dünyaya paralel olarak kurulu rüzgar enerjisi santrali sayısı 4 katına çıkmasına rağmen, toplam elektriğin sadece yüzde 3.5'u rüzgardan sağlanacaktır. Tabi bu varsayımların gerçekleşmesi için dünyada rüzgar enerjisine 692 milyar euro yatırım yapılması gerekmektedir.




Ülkemizin rüzgar enerjisi potansiyeli ispanya'yla benzer olmasına rağmen İspanya kurulu güç santrali bakımından dünyada 4.sıradayken Türkiye kendine ancak 34.sırada yer bulabiliyor.


4. Hidroelektrik Santraller


Hiç şüphesiz hidroelektrik santraller en tartışmalı enerji kaynaklarında. Türkiye'de uzun yıllar adeta bir kurtarıcı olarak görülen hidroelektrik santrallerin son yıllarda getirdiği olumsuzluklar Heslerin çok da masum bir enerji olmadığını ortaya çıkardı. Ayrıca uzun yıllar Türkiye'nin su zengini bir ülke olarak gösterilmesi hükümetlerin hidroelektrik santrallere en çok teşvik ettiği enerji türü olmasına yol açtı. Oysa İstanbul'da 2009 yılında gerçekleşen Dünya Su Formu'nda Türkiye'nin gelecekte potansiyel su fakiri olma ihtimali olan ülkeler arasında gösterildi. Özellikle hidroelektrik santrallerinin lisanslamasının yanlış yapılmasıyla bu işi sadece rant için yapan tamamen bilgisiz, tecrübesiz firmalar nedeniyle hem doğa hem de bölge halkı oldukça zarar gördü.




Hidroelektrik santrallerin kurulumu ucuz, kolay, karlılığı yüksek olsa da uzun vadeli düşünüldüğünde götürüsü getirilerinden ağır basmaya başlıyor. Zaten 45.000 MW potansiyeliyle hidroelektrik santraller rüzgar, güneş gibi enerji kaynaklarının yanında oldukça sönük kalmaktadır. Günü kurtarmak için düşünülen Hesler yerine daha gerçekçi, yenilikçi ve doyurucu enerji kaynaklarına yönelim teşvik edilmelidir.


4. Biyokütle Enerjisi

Belki de en az aşina olduğumuz biyokütle enerjisi son yıllarda giderek artan enerji gereksinimi karşılamak için ortaya çıkan bir enerji türü. Biyokütle olarak mısır, soya, buğday, evsel ve hayvansal atık ve son yıllarda popülerliği artan su algleri sayılabilir. Bugün Türkiye'de ise biyokütle enerjisinden iki şekilde yararlanılmaktadır.
 

1. Klasik Biyokütle Enerjisi;


Hayvanlardan ve bitkilerden elde edilen ürünlerinin doğrudan yakılmasıyla elde dilen enerjidir.
 

2. Modern Biyokütle Enerjisi;


Elde edilen ürünlerin biodizel, etanol gibi yüksek enerjili maddelere dönüştürülmesidir. Gelişen teknolojiyle yeni teknikler geliştirilmiş, yaygınlığı artırılmıştır. Fakat biyokütle enerjisinde kullanılan mısır, soya gibi ürünlerin tüketime katılmak yerine biyokütle enerjisine yönlendirilmesi nedeniyle gıda fiyatlarında çok yüksek artışlar gözlenmiş, üstelik birçok çiftçinin pirinç gibi dünyanın en çok tükettiği yiyecek yerine biyokütlede kullanılan ürünleri ekmesi tüm dünyada kısa süreli gıda krizine yol açmıştır. Özellikle Etiyopya, Kenya, Somali gibi geniş arazileri olan Afrika ülkelerinin açlık sorunlarıyla karşılaşmasının en önemli nedenlerinden birinin bu geniş düzlüklerin biyokütle üretimi yapan çok uluslu şirketlere 80-90 yıl gibi uzun yıllar boyunca kiralanması olarak gösteriliyor. Bu nedenle biyokütle enerjisinin daha yenilikçi ve verimli yöntemlere ihtiyaç duyduğu bir gerçek. 



Afrika ülkelerinin topraklarını tarım yerine biyokütle enerjisi üretmede kullanması, ülkelerdeki açlığın önemli nedenlerinden

 

 

5. Hidrojen Enerjisi


Hidrojen yakıtının yüksek enerji potansiyeli, kolay taşınabilir olması, karbon içermemesi, ısı, elektrik ve mekanik enerjiye dönüşebilmesi bu enerji türünün son yıllardaki popülerliğini sağladı. Son on beş yılda hidrojen ile çalışan değişik motorlar üretilmiş, ancak diğer yakıtlara göre daha pahalı olmasından dolayı (kg başına 2.35-7 dolar) kitlesel üretim gerçekleşmemiştir. Türkiye de ise yapılan çalışmalarda uzun Karadeniz sahil şeridinin tabanının ciddi bir hidrojen kaynağı olabileceği,2020-2025 yılları arası üretimin 10 Mtep (Milyon ton eşdeğer petrol) olabileceği, 2065 yılına kadar gerekli yatırımlar yapılması durumunda bu rakamın 290Mtep'e kadar çıkabileceği düşünülüyor.
 


Türkiye var olan zengin ve çeşitli enerji kaynakları ve etkin nüfus gücüyle gelecekte 50 yılda gelişmekte olan ülke statüsünden gelişmiş ülke statüsüne kavuşacaktır. Fakat bu durumun gerçekleşmesi için güçlü ve sürekliliği olan bir ekonomiye sahip olmalıdır. Ekonominin en önemli girdisinin enerji olduğu düşünüldüğünde enerjiye olan gereksinimimiz her geçen güç artarak devam edecektir. 21. ve 22.yüzyıl devrimlerinin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla gerçekleştirilebilecek olması, bu enerji türünün geleceğimiz için olmazsa olmaz kılmaktadır. Hem sanayi ve hem de petrol devrimini de kaçırdığımız düşünüldüğünde bu sefer daha mantıklı, yenilikçi ve gerçekçi olmamız gerektiği kesin. Atatürk'ün de dediği gibi yeni Türkiye Devleti bir cihangir devlet olmayacaktır, fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır. 



Kaynaklar

http://www.enerji.gov.tr

http://www.suhakki.org

http://www.obitet.gazi.edu.tr

http://www.tradingeconomics.com

http://www.1insaat.com/.pdf

http://www.gunessistemleri.com/img/Gunes-enerjisi.pdf

http://blog.cleantechies.com/2009/07/01/solar-thermal-energy-cheaper-easier-photovoltaics/

http://web.gyte.edu.tr/enerji/ruzgarenerji/d8.html

www.mimsan.org.ppt

http://carnegieendowment.org/files/World_Order_in_2050.pdf

http://www.pwc.com//world-2050/pdf/world-in-2050-jan-2011.pdf

Mehmet Cem Ateş Mehmet Cem Ateş Yazar Hakkında Tüm yazıları Mesaj gönder Yazdır



Aktif etkinlik bulunmamaktadır.
ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar