elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Sanko'dan enerjiye dev yatırım

Sanko Holding Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, 2009'da enerjiye en az 150-200 milyon dolar yatırım yapacaklarını ifade etti.



A- A+
26.11.2008 tarihli yazı 3742 kez okunmuştur.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (TASAM) düzenlediği Stratejik Vizyon Ödülleri öncesinde İhlas Haber Ajansı'nın sorularını yanıtlayan Sanko Holdig Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, Türkiye'nin ilerlemesi için yenilikçi çalışmalara ihtiyaç olduğunu kaydederek, kendilerinin de AR-GE alanında büyük yatırımlar yaptıklarını belirtti.



Sanko Holding olarak küresel etkilendiklerini ifade eden Konukoğlu, "Krizden etkilenme tabi ki oluyor. Tekstilde 3 senedir kriz var. Ama genel olarak biz tekstilde yeni yatırımlarımızı, yani yeniden yapılanmayı geçen sene bitirmiştik. 2008 yılında tekstile pek büyük yatırımımız olmadı ama şu anda enerjiye büyük yatırımlarımız var. Ambalaj sanayiye yatırımımız oldu. Airfel'in soğutucu klimasına yatırım oldu ama bu sene ağırlıklı olarak enerjiye yatırım yaptık" dedi.



Bu seneki yatırımlarının yaklaşık 250 milyon dolar olduğunu ifade eden Konukoğlu, "Önümüzdeki sene de yatırımlarımıza devam edeceğiz. Zaten enerji yatırımlarına hız verdik. Belki 2011'den sonra Sanko Holding'in yüzde 35-40'ı enerji olacak" şeklinde konuştu.



2009 -2012 yılları arasında yapmayı planladıkları yatırımları anlatan Konukoğlu, bu yatırımların rüzgar enerji santralleri, hidroelektrik santrali, baraj ve nehir santrallerinden oluştuğunu, ileride de kömür veya gaz sektörüne yatırım yapabileceklerini belirtti.



Daha önceden rüzgar enerjisi yatırımlarının çok ağır ve geri dönüşünün çok geç olduğunu kaydeden Sanko Holdig Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, ancak son zamanlarda petrolün yükselişinden dolayı rüzgar enerjisiyle hidroelektriklerin devreye alınmasıyla geri ödemelerin kısaldığını ve bu alana yatırımların artığını ifade etti.



Enerjiye 200 milyon dolar yatırım


Sanko Holding olarak krize rağmen 2009'da enerjiye yatırım yapmayı planladıklarını söyleyen Konukoğlu, "Önümüzdeki sene yatırımımız tahminimce en az 150-200 milyon dolar civarında" dedi.



Konukoğlu, IMF ile anlaşma imzalanmasına ilişkin olarak, "IMF özel sektörün bankadan aldığı sistem gibi, devletlerin de almış olduğu kredi ve şartlara bağlı olan yatırım projeleri var. Tabi ki, Türkiye'nin şartları ve IMF'nin şartları bir araya geldiği zaman bu anlaşma yapılır" şeklinde konuştu.



IMF'nin Türkiye için koyduğu şartların bundan önce çok ağır olduğuna ve hatta tekstil ve tarıma yeterince önem verilmediğine işaret eden Konukoğlu, şimdi ise bu sektörlerin Türkiye'nin ihracattaki öncü kuruluşları haline geleceğini ve nihayetinde anlaşmaların yapılacağını söyledi.



Hükümetin açıklayacağı reel sektöre destek paketini değerlendiren Konukoğlu, maliyetlerin indirilmesi ve ara mal ithalatının azalması gerektiğini ifade etti.



Dolar kurunda yaşanan belirsizliğin ihracatçıyı tedirgin ettiğini anlatan Konukoğlu şöyle konuştu: "Onun için hükümetin bence bir taban ayarlaması lazım. Dolar'ın bir tabanı olmalı, tavanı olmasın. Çünkü serbest piyasa, serbest kur* Bu artık tüm dünyada tatbik edilen bir olay ama bir tabanı olsun. İhracatçı desin ki, 'benim param geldiği zaman 1,500, 1,400 veya 1,650 neyse, o tabanı devlet belirleyecek. Ben o fiyattan onu bozarım' diyecek, sabitleyecek. Yani belirli düşüş noktasını ihracatçının bilmesi lazım. Aksi takdirde, zaten marjlar çok az en fazla yüzde 6-7 gibi ihracat kalemlerinde kar var. Şimdi siz bunu bugün 1,600 -1,700 liradan hesapladınız ve bugün 1,580 lira. Neye göre mal satacaksınız? Neye göre bağlantı yapacaksınız? Bence tabanı sabit yapmak lazım. Devlet diyecek ki, 'ben ihracatçının dövizini 1,500 liradan bozarım'. İhracatçı da şunu hesaplayacak 1,500 lira beni kurtarıyor mu, kurtarmıyor mu? Buna göre ihracatını yapacak. Aksi takdirde ihracat kalemlerinde sipariş almaya ihracatçı çekiniyor. O bakımdan ihracatımızda gerileme olabilir."



Özellikle tekstil sektörüne yönelik bir an önce tedbir alınması gerektiğini belirten Konukoğlu, "Uzakdoğu'dan Avrupa'ya inen belirli noktalara büyük miktarda mal indiriyorlar. Bunu da mağazalarda taksim edip, tekrar mağazalara yolluyorlar. Ama şu anda bunları Avrupa'da da sermayede bir azalma olduğu için büyük miktar sipariş gelmeyecek, küçük küçük siparişlere gelecek. Türkiye'ye gelecek olan sipariş diyecek ki, 'a mağazasına şu renkten şu kadar, şu renkten bu kadar kutuya koy gönder'. Yani kendi merkezine indirmeden, herhangi bir maliyet, ikinci bir maliyet yüklenmeden doğrudan doğruya mağazasına indirecek. İşte bu Türkiye'nin büyük avantajı. O bakımdan Türkiye'de tekstilin veya el emeği olan işlerin Çin'le veya Uzakdoğu ile rekabet edebilecek duruma gelebilecek diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.



2009'da yapacakları yatırımlar için ortak düşünüp düşünmediklerinin sorulması üzerine Konukoğlu, "Şu anda kendimiz yapıyoruz. Yabancı bir ortağımız yok ama planlarımız da var, inşallah ileride olacak" yanıtını verdi.


Konukoğlu, farklı şirketlerinde yabancı ortakların olduğunu belirtti.



Kaynak: İHA