elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Akfen'den HES'lere 532 Milyon Euro'luk Yatırım

Enerji sektöründe daha önce yapımına başlanan projelerinin devam ettiğini kaydeden Akfen HES Yatırımları ve Enerji Üretimi Genel Müdürü Saffet Atıcı, hidroelektrik santralleri yatırımlarının üç ana şirket bünyesinde gerçekleştiğini ifade etti. Atıcı, “Akfen Holding'in portföyünde bulunan hidroelektrik santrallerinin (HES) yatırımı tamamladığında, toplam 354.18 MW kurulu güç kapasitesine, yıllık ise 1329,22 GW/h üretim kapasitesine ulaşacağız” bilgisini verdi.



A- A+
01.01.2012 tarihli yazı 3862 kez okunmuştur.


Akfen HES Yatırımları ve Enerji Üretim AŞ (HES-1) bünyesinde toplam 131.67 MW kurulu gücünde 11 proje, Akfen Hidroelektrik Santrali Yatırımları AŞ (HES-2) bünyesinde toplam 118.81 MW kurulu gücünde sekiz proje olduğunu açıklayan Saffet Atıcı, Akfen Enerji Kaynakları Üretim AŞ (HES-3) bünyesinde proje dizayn süreci devam eden baraj tipi Laleli HES ve lisans süreci devam eden nehir tipi Adadağı HES olmak üzere toplam 104 MW kurulu güce sahip iki proje bulunduğunu vurguladı. Atıcı, “Bunun yanı sıra Çoruh Nehri üzerinde yapılması planlanan Laleli HES projesinin de temelini yine 2012 yılı içinde atmayı planlıyoruz” dedi.



Akfen Holding’in enerji yatırımlarının, proje aşamasında olanlar da dahil olmak üzere portföylerinde yer alan hidroelektrik santrallerinin toplam yatırım tutarı hakkında bilgi veren Saffet Atıcı, HES-1 için 228 milyon Euro, HES-2 için 147 milyon Euro ve HES-3 için 157.5 milyon Euro olmak üzere toplam 532 milyon Euro değerinde olduğunu açıkladı. Atıcı, enerji yatırımlarının finansmanını kendi öz kaynakları ve banka kredileri vasıtasıyla gerçekleştirdiklerini söyledi. Akfen Holding olarak hidroelektrik santrali yatırımlarında Ocak 2007 tarihinden bu yana iştirakleri vasıtasıyla faaliyet gösterdiklerini hatırlatan Atıcı, yenilenebilir HES portföylerinin megavatsaat başına 73 dolar alım garantisine sahip olduğunu, üretiminin ilk 10 yılı boyunca oluşabilecek fiyat risklerine karşı koruma altında bulunduğunu dile getirdi. Yatırım programlarına uygun şekilde hidroelektrik santrallerinin ticari enerji üretimi için devreye alınmasıyla beraber, 2011 yılının ilk dokuz ayı itibariyle faaliyete geçen dokuz santralin toplam kurulu gücünün 115.02 MW olduğunu söyleyen Atıcı, “Yıllık ise 497.71 milyon GW/h enerji üretim kapasitesine ulaştı. 2012 yılı sonuna kadar toplam 224 MW enerji üretimine ulaşılmayı hedefliyoruz” diye konuştu.



Ayrıca enerji projeleri geliştirme kapsamında Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’ne 12 kilometre mesafede belirlenen lokasyonda lisans başvurusu yapıldığını aktaran Atıcı, 450 MW kurulu güç ve yıllık 3.262,5 milyar kwh üretim kapasitesine sahip olacak Mersin Kombine Doğalgaz Santrali ile ilgili gerekli tüm yasal izinlerin alınarak, lisans için gerekli başvuruların yapıldığını dile getirdi.



“Türkiye'de enerji, en hızlı büyüyen sektörlerden biri”



Türkiye’nin doğal enerji kaynakları açısından çok zengin bir ülke olmadığına değinen Saffet Atıcı,  şunları söyledi: “Dolayısıyla ülkemizin gelişen ekonomisinin en büyük ihtiyacı olarak ortaya çıkan enerji ihtiyacının karşılanabilmesi için makro yatırım ve üretim planları yapılmalı. Her projenin mutlaka realize edilmesi lazım. Ancak birçok proje yatırım aşamasında olmamasına rağmen gerçek yatırımcıya açık değil. Gerçek yatırımcıların proje bulmakta sıkıntı çektiğini görüyoruz.”



Türkiye'de enerji sektörünün en hızlı büyüyen sektörlerden biri olduğunu dile getiren Atıcı, 2005-2009 yılları arasında ortalama yüzde 4.7 bileşik büyüme oranıyla artan enerji talebinin, 2009-2018 yılları arasında yaklaşık yüzde 6.3 ila 7 bandında artmasının beklendiğine dikkat çekti. Bu yüksek talep artışını karşılamak üzere özel sektör tarafından enerji sektörüne 2010 yılında ciddi yatırımlar yapıldığını belirten Saffet Atıcı, yeni yatırımlarla birlikte 2011 yıl sonunda geçen yılın üzerine çıkılacağının göründüğünü söyledi. Son dönemde hızlanan serbestleşme süreci ile Türkiye enerji sektörünün çehresinin de önemli ölçüde değiştiğinin altını çizen Atıcı, rekabetin arttığını ve her geçen gün yeni oyuncuların piyasaya dahil olduğuna işaret etti. Atıcı, sektörün önde gelenlerinin de enerji portföylerine yeni santraller ekleyerek mevcut kurulu güçlerini artırdıklarını ifade etti. Ancak HES’lere yapılan yatırımların önüne her geçen gün daha fazla engel çıktığını savunan Atıcı, şöyle konuştu: “Dahası ekonomik anlamda proje bulmak nerdeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Yine rüzgâr enerjisinin önündeki engeller de henüz kaldırılamadı. Güneş enerjisi ise pahalı bir yatırım olarak özelliğini koruyor. Dolayısıyla gelişmeleri izliyor ve çıkabilecek fırsatları değerlendirmek üzere pozisyon alıyoruz.”  



“Türkiye enerji sektörünün çehresi önemli ölçüde değişti”



Yüksek talep artışını karşılamak üzere özel sektör tarafından enerji sektörüne 2010 yılında ciddi yatırımlar yapıldığını belirten Saffet Atıcı, yeni yatırımlarla birlikte 2011 yıl sonunda geçen yılın üzerine çıkılacağının göründüğünü söyledi. Son dönemde hızlanan serbestleşme süreci ile Türkiye enerjisi sektörünün çehresinin de önemli ölçüde değiştiğinin altını çizen Atıcı, rekabetin arttığına ve her geçen gün yeni oyuncuların piyasaya dahil olduğuna işaret etti.



“Şirketlerimiz gerçek değerini  bulduğu zaman satabiliriz”



Enerjide 350 MW toplam kapasiteyle 17 ruhsatın sahibi oldukları bilgisini veren Saffet Atıcı, “Akfen Holding olarak gerektiğinde bulunduğumuz bütün şirketlerden çıkabilme prensibimiz var. Şirketlerimiz gerçek değerini bulduğu zaman da satabiliriz” açıklamasında bulundu. Atıcı, “Bunda bir sakınca da görmüyoruz. Bizim için önemli konu, şirketimizin gerçek değerini bulmasıdır. Alıcı çıkarsa uygun koşullar oluştuğunda iştiraklerimizi nakde çevirebiliriz. Ama bu demek değildir ki, bu sektörden tamamen çekilebiliriz” yorumunu yaptı.