Yaşar Üniversitesi |
Yrd. Doç. Dr. A. Haluk Nalbantoğlu

Yaşar Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. A. Haluk Nalbantoğlu ile yapmış olduğumuz sohbet tadındaki söyleşimizi sizlere sunuyoruz. Sizler için mühendisliğin günümüzdeki yerini ve neler gerektirdiğini araştırdık. Uzun yıllar piyasada çeşitli kuruluşlarda çalışmış hocamızdan tavsiyeler aldık.

A- A+

28.01.2015 tarihli yazı 8659 kez okunmuştur.

Yaşar Üniversite Elektrik Elektronik Mühendislik Aselsan Haluk Nalbantoğlu ODTÜ Ankara

►Öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

1968 yılında Ankara Fen Lisesi'ni bitirdim. 1972 yılında ODTÜ Elektrik Mühendisliği'nden mezun oldum. 1976'da ODTÜ'de yüksek lisansımı bitirdim. 1984'de aynı üniversitede doktoramı uygulamalı elektromanyetik alanında yaptım. İlk 10 yıl üniversite sanayi arasında koşuşturdum. İlk önce Ankara'da bir elektronik firmasında mühendis olarak çalışmaya başladım. Sonra şirket İstanbul'a taşındığında, ben de şirketle beraber gittim. Askerliğimi yaptıktan sonra masterımı bitirip, doktoraya başladım ve aynı zamanda okulda sözleşmeli asistan olarak çalışıyordum. Fakat o dönemdeki siyasal olaylardan dolayı okulumuz bir süreliğine kapanmıştı ve bende sanayiye dönmek zorunda kalmıştım. 2 yıl Rona Makine adlı bir firmada çalıştım. Baraj tehçizatı ve çelik konstrüksiyon işleri yapıyorlardı. Orada geçirdiğim süre zarfında elektrik makinalarını ve genelde elektrik konularını daha iyi anladım. Bu sırada doktoram devam ediyordu. Çok sevdiğim hocalarımdan birisi ODTÜ'de öğretim görevlisi olmamı istedi ve bende üniversiteye geçtim. Doktoramı bitirmeye yakın Aselsan'dan Elektronik Harp bölümünü kurmam için bir teklif geldi, bende ekibimi kurdum ve 13 yıl boyunca çalıştım. 1996 yılında ayrıldım ve yine savunma teknolojileri alanında bir şirkette önce genel müdür yardımcısı daha sonra genel müdür pozisyonunda 6 yıl boyunca çalıştım ve emekli oldum. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı'nda genel sekreter yardımcısı olarak bir Dünya Bankası projesinin 2 yıl boyunca yöneticiliğini yaptım. Piyasanın çeşitli alanlarında çalıştıktan sonra üniversite ortamına geçmeye karar verdim ve Yaşar Üniversitesi'ne geldim. Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünün ilk hocalarından birisi oldum. Halen de burada çalışmalarıma devam ediyorum.

►İlginizi Çekebilir : 4S Elektrik Elektronik Telekomünikasyon İmza Töreni Röportajı

►Mesleğinizi nasıl tanımlarsınız?

Mühendis, doğa kanunlarından yararlanarak insanların yaşam kalitesini, konforunu arttırmak için ürünler, hizmetler geliştirir. Mesleğimiz, Elektrik açısından elektriğin üretimi, dağıtımı, iletimi ve verimli kullanımı hakkındaki konuları ele alır. Elektronik açısından bakacak olursak, hemen her gün kullandığımız bütün cihazların bir parçası olarak düşünebiliriz. Türkiye'de daha çok yeni bir bölüm; zaten Dünya'da 100-110 yıllık bir geçmişi var. Buna rağmen, yarı iletken teknolojisi sayesinde çok hızlı bir gelişim gösterdi.

►Mesleğinizin gerektirdiği yetenek ve beceriler nelerdir?

Bu bölümü, Matematik ve Fiziği seven insanlar seçsin. Tabi ki, özellikle başarılı olmak ve yeniliği yakalamak için yaratıcı olmak da gerekiyor. Bir mühendis, toplum yararına bir şeyler yapması gerektiği için toplumu da iyi anlaması gerekir. Bu nedenle sadece mühendislik konularına odaklanmamalıyız. Üniversitede sadece mühendisliği değil diğer mesleklerle de aynı havayı soluyorsunuz ve bu da sizi birçok yönden geliştiriyor. Sadece teknik eğitimin bu meslekte başarılı olmak için yeterli olmadığını da düşünüyorum.

►Mesleğiniz kişilik özelliklerinize, fiziksel özelliklerinize, becerilerinize ve ilgilerinize uygun mu?

Mesleğim, benim özelliklerim, beceri ve ilgilerim ile uyum içerisinde olmasaydı, piyasada çalıştığım yerlerde başarılı olma şansım olmazdı.

►Bu mesleği seçtiğiniz için mutlu musunuz?

Mühendislik yaşamınıza girdiği zaman artık onunla birlikte yaşıyorsunuz. Kısacası, mutlu olmama ihtimaliniz yok da denebilir.

►Çevrenizdeki insanlara bu mesleği önerir misiniz?

Öneririm ama şunu da özellikle belirtmek isterim, insanlar kesinlikle sevdikleri işi yapmalıdırlar. Tabi ki, önerilere kulak vermeliler fakat öncelikle kendileri ne istediklerini iyice sorgulamalı ve ona kulak vermelidirler.

►Halen kendinizi eksik gördüğünüz konular var mı? Varsa bunlar nelerdir?

Çalışma hayatında, gerçekten sabır ve toleransın çok önemli bir yer taşıdığını söyleyebilirim. Eğer bu özelliklerimi daha iyi geliştirseydim, belki de daha az yer değiştirip tek bir işe odaklanabilirdim.

►Şimdi bir meslek seçme hakkınız olsaydı, şimdiki mesleğinizi mi seçerdiniz? Değiştirseydiniz hangi mesleği seçerdiniz?

Yine aynı mesleği seçerdim. Mesleğimi lise sonda, çok sevdiğim fizik hocam, elektrik ve manyetik konusunu anlatırken seçtim. Bunun yanı sıra işin komik yanı, okulumuzda yapılan meslek değerlendirme testinde, bir açık hava müzesinde sanat danışmanı olmam önerildi.

►Son olarak öğrencilere tavsiyemi şu sözlerimle belirtmek isterim

Amerika’daki bir araştırmaya göre iş verimliliği için 65 yaşına kadar bir insan tam zamanlı çalışırsa kalan ömrü 1.5 yıl oluyor. Eğer 50-55 yaşından sonra daha hafif ve sevdiği bir işi yaparsa ortalama ömrü 85 yıla kadar uzuyor. Yapılan araştırmalara göre bir insanın en verimli ve yaratıcı yaş aralığı 27-37 arasındadır ve bence genç mühendislerimiz, özellikle bu dönemi iyi değerlendirmelidirler.