elektrik port üyelik servisleri elektrik port üyelik servisleri

Siemens Endüstri Sektörü Servis Müdürü Türker Eren |
Röportaj

12-13 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilen 3. Ulusal Enerji Verimliliği Fuarı'nda Siemens'in enerji verimliliği alanındaki çalışmalarını, Siemens Endüstri Sektörü Servis Müdürü Türker Eren ile konuştuk.



A- A+
26.01.2012 tarihli yazı 6381 kez okunmuştur.

2011 yılını Siemens’in enerji verimliliği çalışmaları açısından değerlendirir misiniz?


Siemens’in çalışmalarını ürün, çözüm ve hizmetler olmak üzere farklı başlıklar altında toplamakta fayda var. Burada özellikle enerji verimliliği hizmetleri üzerinde durursak; biliyorsunuz Siemens, 2010 yılında “Enerji Verimliliği Danışmanlık Yetki Belgesi”ni aldı ve bunun sonrasında özellikle endüstride çok hızlı bir şekilde, uluslararası uzmanlığını da kullanarak enerji verimliliği hizmetlerini sektörde sunmaya başladı. Bu süreç içerisinde enerji yöneticilerimizin yurtdışı eğitimleri de tamamlandı. Bu eğitimler Siemens AG Almanya  ve TÜV tarafından düzenlenen ve başarılı oluması durumunda Avrupa genelinde geçerliliğe sahip enerji yöneticisi sertifikası ile ödüllendirilen eğitimlerdi.. Arkadaşlarımız tüm bu eğitim süreçlerini başarıyla tamamladılar ve sektörde çok önemli referanslara imza attılar. Sadece Türkiye’ içerisinde değil, yurt dışında da enerji verimliliği etüdlerini gerçekleştirdiler. Örnek vermek gerekirse, endüstride çok önemli bir yere sahip ve sektöründe pazar lideri olan bir firmanın yurtdışında Çin ve Rusya’ daki tesislerinde enerji verimliliği hizmetlerini sunduk. Yine bir Türk firmasının Hollanda’daki tesisinde enerji verimliliği etüdünü başarıya tamaladık.  Bu şekilde, enerji verimliliği hizmetlerinde 2011 yılı bizim açımızdan oldukça yoğun bir tempoda geçti. Yapılan enerji etüdü çalışmalarında 1,6 yıl geri ödemeli, yaklaşık 34 milyon TL’lik tasarruf projesi tespit ettik . Bu aslında Türkiye ekonomisi için de çok önemli bir rakam. Fakat sektörde hala ciddi anlamda bir “farkındalık” problemi olduğunu söyleyebilirim. Aslında bu konuda da biz çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve “Enerji Sağlık Taraması” olarak adlandırdığımız özel bir hizmetle farkındalığın yaratılmasına ve artırılmasına katkı sağlıyoruz.  Enerji Sağlık Taraması kapsamında ilk iş olarak tesislerin mevcut enerji yönetim süreçlerini inceleme altına alıyoruz ve  özel geliştirilen bir yazılım ile tesislerin enerji yönetim performansını değerlendiriyoruz. Bu aşamada enerji yönetimi konusunda tesisin kendi sektörü ve tüm endüstri sektörü ortalamalarıyla karşılaştırılması sürecini gerçekleştiriyoruz ve içinde bulunduğu sektördeki durumunu firmaya aktarıyoruz. Hem Türkiye’deki hem de küresel ölçekte Enerji Sağlık Taraması’nın uygulandığı 3 binden fazla kuruluşla yapılan karşılaştırma, firmaya yalnızca ülke içindeki konumunu değil, küresel rekabet içinde bulunduğu yeri de gösteriyor. Bu sayede firma, yapacağı enerji verimliliğine yönelik iyileştirmeler sonrası sektörde ne oranda güçlenebileceğinin farkına varabiliyor. Dolayısıyla çok fazla detaylı incelmelere geçmeden müşterilerimiz, tesislerinde bir enerji verimliliği potansiyeli olduğunu görüyorlar ve sonrasında sahada detaylı etüd çalışmalarına geçmek üzere karar alabiliyorlar.




Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın özellikle 2011 yılında enerji verimliliği konusunda önemli çalışmaları oldu. Sizce kamu, bu konuda üzerine düşeni yerine getirebiliyor mu?


Aslında kamu bu doğrultuda çok önemli bir role sahip. Özellikle bu bahsettiğimiz farkındalığın oluşması için önemli adımlar atıldı. Örneğin bu fuarın ve forumun düzenli olarak gerçekleştirilmesi de  farkındalığı artırmak için atılan önemli adımlardan birisidir.. Kamu ve özel sektör tarafından gerçekleştirilen tüm faaliyetlere rağmen farkındalığın yeterli düzeyde olduğunu söylemek hala zor. Enerjinin önemli bir kısmının tüketildiği endüstride ciddi oranlarda enerji verimliliği potansiyeli bulunmakta. Fakat bu potansiyeli ortaya çıkaracak ve verimlilik artırıcı projeleri hayata geçirecek yetişmiş enerji yöneticisi sayısında sıkıntılar var. Bu sıkıntının aşılmasında EIE tarafından başlatılan ve sonrasında meslek odaları ve Enerji Verimliliği Danışmalık şirketlerinin de vermek üzere yetkilendirildiği enerji yöneticisi eğitimlerinin önemli bir rolü var. Diğer taraftan belirli TEP değerlerinin üzerindeki tesislere enerji yöneticisi bulundurma veya enerji yönetim birimi kurma zorunluluğu getirilmesi de önemli kararlardan biriydi. Bunların hepsi aslında  farkındalığı ve altyapıyı oluşturma adına önemli adımlardı. Bunun sonrasında teşvik ve yaptırımların artırılması, bu sektörün önünde duran engelleri kaldırmak adına atılabilecek önemli adımlardan biri olurdu. Şu anda gerek teşviklerin gerekse yaptırımların yeterli düzeyde olduğunu söyleyemeyiz.  Sadece teşviklerin artırılması da yeterli değil, aynı zamanda teşviklerin kullandırılmasındaki sürecin kısaltılması ve basitleştirilmesi de çok önemli. . Şu ana kadar getirilen teşvikler, çok “teşvik edici” olamadı açıkçası. Ama bundan sonraki süreçte belki biraz daha bu konulara eğilmekte fayda var diye düşünüyorum. 




Enerji verimliliği hizmetleri konusunda Siemens’in 2012 hedefleri nelerdir?


2012’de enerji verimliliği ile ilgili etüd çalışmalarımızı çok yoğun bir şekilde devam ettirirken, 2011 yılında tespit ettiğimiz verimlilik artırıcı projeleri de bir yandan hayata geçiriyor olacağız. Siemens’in global bir şirket olması avantajını da kullanarak sadece Türkiye’de değil, Türkiye çevresindeki ülkelerde de çalışmalarımızı yürüteceğiz.  Siemens Türkiye olarak oluşturduğumuz uzmanlık düzeyi ve kısa süre içerisinde gerçekleştirdiğimiz referanslar, Siemens Almanya’ nın da yakın ilgisini çekti ve Türkiye’ yi enerji verimliliği alanında fokus ülkelerden birisi olarak seçmesine yol açtı. Şu anda üzerinde çalıştığımız çok ciddi projeler var.


Bu konuda üniversitelerle yaptığınız çalışmalar nelerdir?


Üniversite – Sanayi işbirliğinin güzel bir örneğini, düzenlemiş olduğumuz Sanayide Enerji Yöneticisi Eğitimleri ile sergiledik. Enerji Verimliliği Danışmanlığı yetki belgesi çerçevesinde ve Siemens Akademi bünyesinde verdiğimiz eğitimleri, İTÜ Makine Fakültesi ve İTÜ Enerji Enstitüsü’ nün değerli öğretim üyeleri ile birlikte gerçekleştirdik. Üniversitenin getirdiği teorik ve akademik bilgiyi, uygulamadan ve mühendislikten gelen tecrübelerimizle birleştirerek başarılı bir sentez oluşturduk. Düzenlemiş olduğumuz eğitimlerde yetiştirilen Enerji Yöneticileri, bağlı oldukları kuruluşların bu alandaki kararlarını yönlendiren önemli isimler olarak her geçen gün daha fazla öne çıkıyorlar. Bugün, Türkiye’nin  en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan bir çok firma, Enerji Yöneticisi eğitimlerinde Siemens Akademi’ye güveniyor. 2012’ de de bu eğitimlere artan bir yoğunlukta ve zengin içerikle devam edeceğiz.


Röportaj: Alper COPLUGİL


ANKET
Endüstri 4.0 için En Hazır Sektör Hangisidir

Sonuçlar
Aktif etkinlik bulunmamaktadır.